Gönderi

445 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 13 days
Kitabın ismi ve yazarın ismi kitabı elimi aldığım andan itibaren ilgimi çekti. Kitabı okumadan önce kitap ve yazar hakkında araştırma yapmak benim için bir ritüel haline gelmiş bulunmakta. Bu şekilde kitabı ve yazarı daha çok özümsediğimi hissedebiliyorum... Araştırmadan sonra öğrendiğim ve beni gerçekten şasırtan bilgi yazarın kendisi ölene kadar kimliğini sır gibi saklaması ve genelde takma adlar kullanarak kitaplar çıkarması. Trevanian da yazarımızın kullandığı takma isimlerden yalnızca biri... Kitabın içinde özümsediğim ve belki de çoğumuzun hayatını şekillendirmede özümseyeceği ve kitabımızın adını oluşturan "Şibumi" ifadesine kitaptan çok güzel bir alıntıyla değinmek istiyorum: "Bildigin gibi şibumi, sıradan olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün. O kadar doğru bir söz ki cesaretle söylenmesine gerek yok, o kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki sahici olmasina gerek yok. Şibumi demek bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllük demek. Sanatta şibumi basit bir zarifliği ifade eder.Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır fakat pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan bir otorite mi? Onun gibi bir şey" Gelelim kitabın başkarakteri olan Nicholai Hel'e... Kitabın kendisi kadar ilginç baskarakteri... Kitabın her zerresinde yazarın bilgisine o kadar hayran oldum ki bir insanın ne kadar farklı konularda bilgi sahibi olması gerektiğine inandım. Kitap ikinci dünya savaşı ile başlıyor o zamanlardaki gerçek olaylardan yola çıkılarak oluşturulmuş olaylar örgüsünden. Bilgiler o kadar yoğun ki hatta bir sayfasında çıplak elle adam öldürme olayına değinmeyeceklerinden bahsetmişler ayrıntılı olarak. Bunun sebebi yazarın başka bir kitabında detaylı olarak ele aldığı müzeden sanat eseri çalma olayını birebir aynı taktiklerle kullanarak çok korunaklı bir müzeden sanat eseri çalınmasından kaynaklanıyor. Yani yazarımız her konuda bir hayli bilgili derken arkası boş bir cümle değildi. Mağaracılıkla ilgili de birçok ayrıntıya girilmiş ve birçok olay örgüsü birbirine bağlanmış. Ben kitabı çok beğendim. Hem edebi yönü çok iyiydi hem de kurgusal yönü ve tadından yenilmeyecek bir sarma olay döngüsü vardı. Her şeyden yerli yerince serpistirilmis bir eserdir diyebilirim. Ufkunuzu açabilecek bir kitap okuyun okutturun derim...
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20238.1k okunma
··
377 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.