Her kitabın bir vakti var hakikaten. Okuruyla buluşacağı zamanı okurundan daha iyi biliyor bence kitaplar. Zamanı geldiğinde okurunun elinden bırakmasına izin vermeden zihnine giriyor, ruhuna işliyor. “iki Şehrin Hikayesi” böyle oldu benim için. 2017’den beri tabiri caizse elimde süründü durdu kendileri. Kaç kez başlayıp bıraktım bilmiyorum. Ancak