Şadan ve Kalender Nuri, konuştuklarında insanların deli zannettiği ama aslında pek de haklı söz söyleyen iki arkadaş. Hüseyin Rahmi Gürpınar, bu kitabında bu iki arkadaş vasıtasıyla toplumumuzda yaşanan olayları eleştiri süzgecinden geçirip bizlere hem güleceğimiz ve en önemlisi düşünmeden edemeyeceğimiz zihni bir serüven yaşatıyor. Her insanda birazda olsa delilik vardır. Hepimiz bir parça deliyizdir aslında. "Komşuda bir oyun havası çalınırken odanın kapısını örtüp de kendi kendine göbek attığın yok mudur? Aynanın karşısında suratını eğip bükerek kendimi zeklediğin olmadı mı?" Aslında tüm bunlar bizim de yaptığımız ve içimizde olan o ufak deliliğin alametleri. Akıllıların vasfı ise sadece delileri seyretmek. Aman kendinizi akıllılara seyrettirmeyiniz. Kendimize saklayın deliliğinizi, yoksa Kalender Nuri ve Şadan gibi müamele görürsünüz. Ya da siz bilirsiniz. Zaten hür olmak içinizdeki deliliği insanlara nispet eder gibi dışarıya çıkarmaktır belkide. Akıllılar ile dediler geçinemezler. İşte o yüzden akıllılar, delileri aralarından çıkarıp tımarhaneye yığıyorlar. Kitabın baş kahramanlarından Şadan'ın fikirlerinden dolayı ayrılığa düştüğü annesi Şadan'ın fikirlerini beğenmez ve onu dili olmakla suçlar. Şadan, annesinin yaşından beklenmeyen olumsuzluklarını dile getirmesi, annesinin kaba ve nezaketi olmayan bir adamla evlenip mutlu olması ve tüm olayları açık bir şekilde annesinin yüzüne söylemesi bize sunu gösteriyor. Kim akıllı? Kim Deli? Kalender Nuri, Şadan'ın yakın arkadaşı. O da Şadan'dan farklı değil. Belki daha fazla deli. Kalender Nuri'nin Revan Hanımın kocasından ayırmak için yaptığı planlar, atıldıkları konak maceraları, tam da Hüseyin Rahmi'ye yaraşır şekilde kurgulanmış. Okurken eğlenebilirsiniz fakat teknik anlamda kusurludur Hüseyin Rahmi'nin romanları. Konudan ayrılabilir bazen yazar. Her şeye rağmen keyifle okunan bir roman.

Ben Deli miyim?Hüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 1996577 okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ebubekir Toğacı