Gönderi

TANAVAST’IN ÇOCUĞU. ŞEREFİN ÇOCUĞU. UZUN ZAMAN ÖNCE GÖÇMÜŞ OLANIN ÇOCUĞU. Ani ses Kaladin’i sarstı, havada çırpındı. YEMİN SÖZLEŞMESİ HARAP OLDU. Gürleyen ses fırtına duvarının kendisinin bile titremesine neden oluyordu. Kaladin fırtınadan ayrılarak yere çarptı. Ayakları etrafa sular saçarak kayıp durdu. Fırtına rüzgârları ona çarptılar ama Kaladin onu sarsmayacak ya da savurmayacakları kadar onların bir parçasıydı. İNSANOĞLU FIRTINALARI SÜRMÜYOR ARTIK. Ses havada gürleyen bir gök gürültüsüydü. YEMİN SÖZLEŞMESİ BOZULDU, ŞEREFİN ÇOCUĞU. “Anlamıyorum!” diye çığlık attı Kaladin fırtınaya doğru. Önünde bir yüz ortaya çıktı; önceden görmüş olduğu, gözleri yıldızlarla dolu, gökyüzü kadar geniş yaşlı yüz. GARAZ GELİYOR. BÜTÜN ON ALTININ EN TEHLİKELİSİ. ŞİMDİ SEN GİDECEKSİN. Bir şeyler ona çarptı. “Bekle!” dedi Kaladin. “Neden bu kadar çok savaş var? Sürekli savaşmak zorunda mıyız?” Neden sorduğundan emin değildi. Sorular sadece dışarı çıkıvermişti. Fırtına düşünceli, yaşlı bir baba gibi homurdandı. Yüz paramparça olarak su damlacıklarına dönüşerek kayboldu Ses daha yumuşak bir şekilde cevap verdi. GARAZ HÜKÜM SÜRÜYOR.
Sayfa 581
··
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.