Kusma kulübü...Kitapla ilgili tam olarak ne hissettiğimi anlatamıyorum,şu an bitirdim ve birbirinden farklı düşünceler kafamın içinde uçuşuyor...Sanırım en net ifade ,bu bir vicdan muhasebesi meselesiydi.Kitapta 32 yaşındaki Umut'un hayata tutunmakla hayattan kopmak arasında kalan içsel düşüncelerine yolculukları anlatılıyor.Neresinde yer almalıydı bu şehrin,bu gezegenin; parlak ışıkları mı seçmeliydi,yoksa açlıktan ölenlerin intikamını almayı mı...Bir sürü karakter,bir sürü hikaye,bir sürü acı...Okurken çoğu yerde içimin kasvetle daraldığını,bir çoğunun da gerçeğe yakınlığının acımı daha da artırdığını söylemeliyim.
Bazı yazarların bunu kendilerine nasıl yaptığını anlayamıyorum; bu ,nasıl bir düşünce dünyası,nasıl bir muhakeme,nasıl bir bakış açısı...Benim okurken üzerime çöken bu hüznün ağırlığını ,yazarken kim bilir yazar nasıl hissetmiştir...
Okuyun ya da okumayın diyemem,sadece okuduğum en ilginç kitaplardandı diyebilirim.
Kitabı okumama vesile olan sevgili arkadaşıma da buradan teşekkürlerimi iletiyorum :)