Gönderi

"Dur bir dakika!" dedi Ron birden. "Birilerini unuttuk!" "Kimi?" diye sordu Hermione. "Ev cinleri, şimdi aşağıda, mutfaktadırlar, değil mi?" "Yani onları da mı savaştırmalıyız diyorsun?" diye sordu Harry. "Hayır," dedi Ron ciddi bir edayla. "Onlara çıkmalarını söylemeliyiz, başka Dobby'ler istemeyiz, değil mi? Onlara bizim için ölmelerini emredemeyiz -" Bir patırtıyla Basilisk dişleri Hermione'nin kollarından fırladı. Ron'a doğru koşup kollarını onun boynuna doladı ve dudaklarından öptü. Ron da elinde tuttuğu dişleri ve süpürgeyi atıp ona öyle bir isteklilikle karşılık verdi ki Hermione'nin ayaklarını yerden kesti. "Sırası mı şimdi?" diye sordu Harry zayıf bir sesle. Bunun sonucunda Ron ile Hermione'nin birbirlerine daha da sıkı sarılmaları ve oldukları yerde sallanmaları dışında bir şey olmayınca sesini yükseltti. "HEY! Dışarıda devam eden bir savaş var!" Ron ve Hermione ayrıldılar, ama kolları hålâ birbirine dolanmış durumdaydı. "Biliyorum abi," dedi Ron, az önce kafasına bir Bludger yemiş gibi bir halde, "o yüzden de ya şimdi ya hiç, öyle değil mi?"
Sayfa 570Kitabı okudu
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.