"Yakıp yıkacak kadar gücü yoktu. Savurup atmak içinse kendini iyi hissetmiyordu. Sadece bekliyordu... Herşeyi ardında bırakacak kadar gözü karaydı. Çünkü tahammülü yalnızca buna imkan veriyordu. Gitmeliydi... Gittiği yeri kendine bile söylememeliydi.