Gönderi

617 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 29 days
(Neden) Godfather, İtalyan Kurtlar Vadisi (Değil?)
Elbette başlığı ironik bir şekilde yazdım, bu kitabı anlamamız için, Puzo'nun yazdığı yıllardaki Amerika'yı bilmek gerekiyor. 70'li yıllarda De Niro, Joe Pesci ve Al Pacino ağırlıklı kadroların neden mafya (Goodfellas, Once Upon A Time in America..) ağırlıklı filmler çektiğini düşünmek gerek. Godfather da zaten bu yıllara denk geliyor tam olarak. Mario Puzo, çeşitli maddi sıkıntılar sonrası girişmiş bu kitabı yazmaya. Yazarken de kesinlikle bu denli bir popülarite beklentisi yokmuş. Kitap yazıldığı andan itibaren büyük bir ilgi toplamış ve hepimizin bildiği, olağanüstü bir kadroyla filmi çekilmiş. İncelemelerde uzun uzun konu anlatıp, 2 yorum yapıp bitiren bir insan değilim. Konuyu her yerde bulabilirsiniz, ben okuduklarıma farklı bakış açıları getirmeyi istiyorum. Bu kitabı neden "şiddet dolu bir mafya hikayesi" gibi görmemeliyiz? Bunu irdelemek istiyorum. Bu kitap sıradan bir "astım kestim" hikayesi değil, bizdeki mafya algısı da ister istemez "Kurtlar Vadisi" denen diziyle bağdaştırılıyor. Mafyayı övecek değilim; lakin buradaki mafya konsepti de bizim algımızdan çok farklı. "Mafya" kavramı, Puzo'nun da kitapta anlattığı üzere aslında İtalya'da adaletsizlikler üzerinden türemiş bir oluşum. İnsanlar istediklerini hükümetten alamıyor, katiller, hırsızlar sokaklarda kol gezip, siyasi olarak arkası sağlam insanlar suçlarından sıyrılabiliyor. Haliyle mağdur olan halk, adaleti sağlamak adına mafya oluşumlarına koşuyor. Mafyaysa aslında silahlanmış, fakat bu silahlanmayı hükümetin içine sızmak için değil, belirli insanlarla karşılıklı yardımlaşarak, bağlantılarını iyi kullanarak var olmaya çalışan ailelerden müteşekkil gruplar. Aslında bir nevi Robin Hood onlar, yani daha doğrusu çıkış noktaları böyle. Bu aileler zamanla büyüyüp güç kazandıkça bazı aile reisleri işi amacından saptırıp siyasete giriyor ve güç sarhoşluğu, çeşitli rüşvetlere, haraçlara ve silahlı saldırılara dönüşüveriyor. Puzo'nun anlattığı ana aile olan Corleone ailesi, kesinlikle bu sapmış ailelerden biri değil. Ailenin başındaki "Baba" Don Corleone, kendisiyle birlikte en ünlü beş aileden birine mensup. Amerika rüyasını gerçekleştirmek için, Mussolini rejiminden kaçmış onca İtalyandan biri. Yokluktan, "ne iş olsa yaparım"dan, zaman içinde iyi yerlere geliyor. Bunu da aslında zor durumdaki insanlara ufak yardımlar yaparak başlıyor. O insanların da karşılığında, kendisine içlerinden gelerek ufak yardımlar yaptığını görüyor. Zamanla ticari bağlar kuruluyor, yardımlaşmalar artıyor ve Corleone ailesi epey bir servete ulaşıyor. Neden Don Corleone büyük bir adam? Bir kere kumar işinden başka kesinlikle "kötü" bir sektörde değiller (fuhuş, uyuşturucu vs.). Hatta henüz romanın başında, kendisine uyuşturucu işine ortak olarak girmesini teklif eden bir başka aile reisini reddediyor Don, sebebiniyse "biz o tür kirli işler yapmıyoruz. Kumar oynayan iradesiyle oynuyor, ancak uyuşturucu sektörü gençleri zehirliyor." olarak açıklıyor. Don Corleone hiçbir zaman devlete sızmak, güç sarhoşluğu yaşamak gibi bir amaca sahip değil. Var olanlarla yetinip karşılıklı iyilikler eşliğinde dostluklarını korumak istiyor sadece. İşte bu yüzden dostlar, Don Corleone ve onun "mafya"sı, bu düzenin gerçek koruyucuları olmalı. Roman ilerledikçe diğer mafya üyeleri elbette Corleone kadar iyi niyetli değiller, bunu görüyoruz. Hayatın hiçbir yerinde naiflik işe yaramıyor, insanlar güzel şeyleri hak etmiyor. Spoiler olmaması adına bazı şeyleri vermeyeceğim ama, kendisine onca acılar çektiren diğer mafya üyelerine, Don Corleone halen barışçıl ve ılımlı bir politikayla yaklaşıyor. Neden 7 puan verdim? Açıkçası, ilk defa bir kitabı, filmine göre daha zayıf buldum. İlk 300 sayfası çok akıcı ve güzel ilerlerken, zamanla "romanda hiç olmasa da olurmuş" dediğim karakterlerin uzun, gereksiz yan olayları var. Okuma dikkatim zaman zaman çok dağıldı, belki de benle alakalıdır bilemiyorum. Gerçekten 350-400 sayfada bitebilecek bir roman çok uzatılmış gibi geldi (kitabın bilgisinde 452 sayfa olduğu yazıyor ancak bendeki baskısı 617 sayfa, ilk baskı olmasından dolayıdır belki). Bir de sanırım filminin olağanüstü kalitesinin yanında gölgede kalması da üzücü, şanssız bir etken olabilir. Özetle, mafya türüne pek aşina olmasam da, sahafta şans eseri ilk baskısını görüp bir heyecanla alıp okuduğum bir kitap oldu Baba. Zaten filmine hayrandım, kitabını da okumuş oldum. Beğendim, yine de beklentim bir nebze daha yüksekti. Bu dünyada Don Corleone gibi adil, güç zehirlenmesi yaşamayacak insanlar görmek ümidiyle. Adaletle kalın...
Baba
BabaMario Puzo · E Yayınları · 19792,411 okunma
·
109 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.