Genel dünya tarihi üzerine birçok okuma yaptım. Ayrı ayrı uygarlıklar ve dinler tarihi üzerine de öyle. Latin Amerika her zaman ayrı bir tutku olmuştur. Fidel Castro, Che Guevara, Simon Bolivar, Salvador Allende, Juan Peron gibi son birkaç yüzyıla damga vuran siyasi figürlerin yanında. Edebiyat ve sanatıyla hep büyülemiştir beni. Mesela Uruguaylı Eduardo Galeano'nun hikaye anlatıcılığı muazzamdır. Alternatif bir Latin Amerika tarihi anlatır. Şilili Pablo Neruda şair olduğu kadar siyasi bir aktivisttir, büyükelçidir. Perulu Mario Vargas Llosa, Kolombiyalı Gabriel Garcia Marquez, Meksikalı Frida Kahlo ve Arjantinli Jorge Luis Borges... Adını sayamadığım pek çok kahraman var. Hepsi Latin amerikanın kan ve sefaletle yoğrulmuş tarihini farklı bir tadla anlattılar. 《☆☆☆》 Latin Amerika tarihi kısaca şöyle başlıyor. 1492'de Colomb yanlışlıkla Amerika kıtasını keşfediyor. O günden sonra İspanyol ve Portekizli Sömürgeciler; madenlerde ve tarlalarda kendileri için çalışan, evlerinde ve yataklarında kendileri için hizmet eden yerli amerikalılarla köle afrikalılara kendi dillerini, kendi dinlerini ve kendi sosyal kurumlarını kabul ettirdiler. 《☆☆☆》 Hiçbir şey kendi rızası ile olmadı bu coğrafyada. Meksika'da Aztekler, Orta Amerika'da Mayalar ve Peru'da İnkalar vardı. Kuzey Amerika'da Kızılderililer yaşıyordu. Jared Diamond'ın meşhur eserini okuduysanız. Tüfek, Mikrop ve Çelik sayesinde milyonlarca yerli amerikalı öldürüldü. Yerlerinden edildi, dili ve dini zorla değiştirildi. Irklar birbirine karıştı. Afrikalı milyonlarca köle bu coğrafyaya getirildi. 《☆☆☆》 Birkaç cümle ile anlatamayacağım kadar vahşet, acı, başarı öyküsü ve varolma mücadelesi barındırıyor Latin Amerika. Bir gün o diyarları gezip görme imkanımız da olur umarım...

Latin Amerika TarihiJohn Charles Chasteen · Say Yayınları · 201232 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murattgenstein