Eduardo Galeano'nun en can alıcı eseridir. Amerika kıtasının keşfedilmekle nasıl da yok olduğunu, asırlardır nasıl sömürüldüğünü, eşsiz medeniyetini, farklı renklerini, isyanlarını, siyasi mücadelelerini, yok edilen uygarlıklarını anlattığı destansı bir kitabı bitirmenin sarsıcı etkisi altındayım. ☆☆☆ Amerika kıtası resmi olarak 1492 yılında keşfedildiğinde dünya Avrupa ve Asya'dan ibaretti. Bunca yıllık gelişimin üstüne sadece 300 yılda tüm yeraltı ve yerüstü zenginlikleri sömürülerek Avrupa inanılmaz bir zenginliğe ve refaha kavuştu. Özgür yaşayan ve kendi geleneklerine, dini inançlarına sahip olan yerli halklar katledildi. İnka, Aztek ve Maya uygarlıkları ortadan kaldırıldı. Onların bilgi birikimlerini ve medeniyetlerini yeterince öğrenmemize fırsat bile verilmedi. Özgür halklar köleleştirildi. Tüm bunlar son 500 yılda yapıldı. Dünyanın en zengin kıtası, fakirliğe ve cehalete mahkum edildi. İnanılmaz bir hikayesi var Amerika kıtasının. Ve bu daha bir başlangıç. Oraları gidip görmek, yerli halk ile tanışmak, canlı tarihi bir de onlardan dinlemek lazım.... Bunca yıl okumak için ertelediğime çok pişman kaldım. Gerçi kitapta yazılan hikayeleri başka kitaplardan duymuştum, birçok film ve belgesel sayesinde Latin Amerika'yı hep yakından takip etmiştim. Ama Eduardo Galeano'nun eşsiz anlatımı ile bir başka etki yarattı. Mutlaka okunması gereken tarihi bir hikaye kitabı...

Latin Amerika'nın Kesik DamarlarıEduardo Galeano · Sel Yayınları · 2015538 okunma

·

77 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murattgenstein