Gönderi

Kitaplar mı? Evet, çok okurum, hep çok okudum. Hayır, birbirimizi anlıyor muyuz, bilemiyorum. En sevdiğim şey, yere uzanıp okumaktır, yatakta okumayı da severim, hemen her şeyi bir yere uzanır, öyle okurum, hayır, kitaplar değil bu işi yaparken önemli olan, her şeyden önce okuma eyleminin kendisi önemli benim için, beyaz kâğıtta bir şeylerin yazılı olması, harfler, heceler, satırlar, insanla ilintisini kuramadığım o saptamalar, göstergeler, belirlemeler, insandan gelen, anlatımların kalıbı içersinde donup kalmış çılgınlık. İnanın bana, bir çılgınlıktır anlatım, bizim kendi çılgınlığımızdan kaynaklanan bir çılgınlık. Sonra, sayfaların çevrilmesi de önemli, bir sayfadan ötekine koşmak, kaçmak, çılgınca ve artık pıhtılaşmış bir akıntıyı yaratmış olanlarla suçu paylaşmak; sonra, bir tümcenin bir öteki dizeye atlamasındaki sinsilik, yaşamın tek bir tümceyle güvence altına alınması, buna karşılık tümcelerin de yaşamda güvenceye kavuşmaları, evet, bunlar da söz konusu. Aslında kötü bir alışkanlıktır okumak, öteki bütün kötü alışkanlıkların yerini tutabilecek ya da onların yerine herkesi daha bir yoğun biçimde yaşamaya itebilecek bir alışkanlıktır, delicesine bir yaşam biçimidir, insanı yiyip bitiren bir tutkudur.
Sayfa 83
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.