Müzik, insanlık tarihiyle eşit bir geçmişe sahip. Her toplum ve medeniyet yaşadığı coğrafyaya, geçirdiği tarihsel süreçlere, adetlere, geleneklere ve kültürel değerlerine göre müzik türleri üretmiş. Acılarını, üzüntülerini, kederlerini, sevinçlerini, mutluluklarını, hasretlerini ve aşklarını ürettiği müziklere nakış nakış işlemiş. Değerlerini kendinden sonraki kuşaklara ve çağlara eğitim, edebiyat, dil, din, aile, sosyal çevre, gelenek ve göreneklerin yanında müzikle aktarmış. • • • Toplumların yaşamında müzik nasıl büyük bir değer taşıyorsa, bizlerin günlük yaşamında da öylesine vazgeçilmez bir anlam taşıyor. Sabah uyandığımızda, arabamıza bindiğimizde, ofisimizde çalışırken, üzüldüğümüzde, sevindiğimizde, âşık olduğumuzda hemen bir müzik açarız. Kimimiz hafif, kimimiz hareketli, kimimiz daha arabesk müziklerden hoşlanırız. Dinlediğimiz müzikler de bizi anlatır çoğu zaman. Özellikle acılarımızın, umutlarımızın ve sevinçlerimizin tercümanı olurlar. Farkında olmadan bize iyi gelen, bizi sürekli iyileştiren, huzurlu ve mutlu olmamızı sağlayan müzikleri seçeriz. • • • İşte müzik terapisti Don Campbell, “Mozart Etkisi” kitabında müziğin duygularımızı nasıl etkilediğini; bizleri heyecanlı, enerjik, güçlü, inançlı, cesur, huzurlu ve mutlu hale nasıl dönüştürebildiğini farklı toplum ve medeniyetlerden örnekler vererek anlatıyor. O tüm bunların ötesinde günümüzde eğitimden sağlığa, spora, iş dünyasına; kanserden yüksek tansiyona, kronik ağrılara ve bedensel rahatsızlıklara; dikkat bozukluğundan kaygıya ve depresyona kadar birçok psikolojik ve ruhsal rahatsızlığın tedavisinde müziğin nasıl kullanıldığını dünyadan örneklerle açıklıyor. Campbell, müziğin bu iyileştirici ve tedavi edici gücüne “Mozart Etkisi” adını veriyor. • • • Don Campbell, kitap boyunca bir yandan dünyadan örneklerle müziğin tedavi edici gücünü anlatırken, bir yandan da bizlere günlük yaşamımızda uygulayabileceğimiz egzersizler sunuyor. Bir insanın bu egzersizleri uygulayabilmesi için bedenine, zihnine ve kalbine uygun bir müziği nasıl keşfedebileceğinin ipuçlarını veriyor. Sekiz bölümden oluşan kitap, o kadar kapsamlı hazırlanmış ki insana müthiş bir bakış açısı ve farkındalık kazandırıyor. Okullarda, hastanelerde, iş yerlerinde, alışveriş merkezlerinde, restoranlarda ve filmlerde çalınan müziklerin bile öyle rastgele seçilmediğini daha iyi anlıyor insan. • • • Don Campbell’in de ifade ettiği gibi, dünyanın özünde müzik vardır. Müzik, yerlerin ve göklerin, dalgaların ve fırtınaların sesidir. Uzaklardaki trenin yankısıdır, işinin başındaki bir marangozun vuruş seslerinin aksi sedasıdır. Onu dinlediğimizde içimizdeki sevgiyi ve şefkati uyandırır, zihnimizi boşaltır, ruhumuzu yüceltir ve dinlendirir. Böylece üzüntülerimizi, kederlerimizi ve dertlerimizi alır götürür. Dinlediğimiz müzik adeta yaşamımızın tonunu ve rengini belirler. Müziğin insanı bedenen ve ruhen iyileştiren bu özelliklerini detaylı bir şekilde okumak isteyen okurlara “Mozart Etkisi”ni okumalarını tavsiye ederim. • • • Kitaba yönelik eleştirim, bazı bölümlerinde tekrarların olması. Bu tekrarlar bazı okurları sıkabilir, bazı okurlara da tam tersi iyi gelebilir. Kitabın, aynı zamanda müzik sosyolojisi ve psikolojisi konusunda da önemli bilgiler içerdiğini söylemeliyim. Bu itibarla, müziğin iyileştirici gücünü ve bu konuda yapılan araştırmaları merak eden okurların yararlanabileceği bir eser “Mozart Etkisi”. Konfüçyus’un da dediği gibi, “Hayat, ıstırap ve keder verirse sükûneti müzikte arayınız.” Keyifli okumalar!

Mozart EtkisiDon Campbell · Kuraldışı Yayınları · 20023 okunma

·

67 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.