Herkesin bildiği gibi Alacakaranlık kitabının Edward’ın ağzından anlatılmış versiyonu bu kitap. Serinin tüm kitaplarını soluksuz okuduğum yılları hatırlıyorum. Sanırım yıllardan 2009’du. Ondan sonra da seriyi belki bir belki iki defa baştan okumuşumdur. Yıllardır elime bu seriyi almıyordum ve yazarın bu kitabı sonunda yayınladığını görünce tekrardan okumak istedim. Aslında planım bütün seriyi en baştan okuyup bir maraton yapmaktı ama iyi ki yapmamışım. Bella’nın ağzından anlatılan kitaplar ne kadar mükemmelse Edward’ın ağzından anlatılan bu kitap bir o kadar kötüydü. İçim şişti resmen. Edward gidiyorsan git kalıyorsan kal yeter artık modundaydım. Bitsin artık diye zorla okudum. Sanki zorlayarak kitabı 700 küsür sayfa yapmış gibi. Keşke tadında kalsaydı da 500 olsaydı. Gerçekten yıllar önce internete sızan kısımlar çok daha iyiydi. Bu kitapta ilk kitaba göre değişen sahneler mi vardı yoksa bana mı öyle geldi anlayamadım. Sanırım katlanamadığım şeylerden biri de bu oldu. İnternete sızmasından sonra yıllarca bekledik diye acaba yazar bir beklentiye girdiğimizi mi düşündü nedir. Neden ufacık eklemelerle olsa da asıl kurgunu bozdun ve ilk kitaba sadık kalmadın neden... Ben kitabı sevmek ve sevmemek arasında bir ikilemde kaldım. Peki sizler kitabı sevdiniz mi?

Gece Yarısı GüneşiStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 20202,113 okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eba