19. yüzyıl sonlannda, resmi spiritüalizmin üniversite içindeki egemenliği sarsılmaya başlamıştır. Başına buyruk filozoflar
üzerindeki baskıyı sürdürmek, materyalist düşüncenin etkisi altında artık zorlaşır olmuştur. Bunlar olayların getirdiği gerçeklerdir ve bunları yadsıyacak olan da biz değiliz. Bizim için söz
konusu olan şey, felsefe alanında burjuva devletinin tutumunda bir prensip değişmesi olup olmadığıdır. Bu noktada ise cevap şüphe götürmez. İktidann tutumu görünüşte yumuşatılmış, spiritüalizm yelpazesi genişletilmiş, aynntılara girilmesi kabul edilmiş, ama asıl tutum, Consulat döneminde doğuşunu görmüş
olduğumuz halinde bırakılmıştır. Ve bu üçüncü cumhuriyetin yalnız başlangıcı için değil, bütün tarihi için de böyle olmuştur.