Gönderi

"Yemek beğenmezlik yapmazdı. Önüne ne korsan onu yerdi. Bu konuda bir anım var onu anlatayım. Hüseyin ODTÜ'de öğrenciyken, bir gün Ankara'da fazla göze çarpmadan beraber dolaşıyoruz. Ulus'ta Atatürk heykelinin bulunduğu meydana bakan bitişik dükkanlardan birinde yemek yemeye oturduk. Ben, 'Hüseyin ne yersin' diye sordum. 'Bir çorba içerim", dedi. 'Peki', dedim iki çorba ısmarladık içtik. Başka ne yersin', diye sordum. Başka bir şey yemem, dedi. 'Oğlum olur mu etli yemek söyle. Başka canın ne istiyorsa söyle', dedim. Güldü. 'Baba! Ben burada ne kadar güzel, ne kadar lezzetli, ne kadar temiz bir ekmekle çorbamı içtim. Karnım doyurdum. Şimdi dağlarda ekmeğini suya batırıp yiyenler de var Sen bana et ve daha bilmem neler ye diyorsun. Onların ki de can değil mi ? Onlar ekmeğini suya batırıp yiyor," dedi."
Sayfa 25 - Babası Hıdır İnan anlatıyorKitabı okudu
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.