Fransız felsefeci ve toplumbilimci Jean Baudrillard'ın ismine siz de Simülakrlar ve Simülasyon kitabı ile denk gelmiş olabilirsiniz. Kötülüğün felsefesinde de çok farklı içerilere değinmiyor aslında. Medya, haklar, siyaset, cinsellik, ekonomi, iletişim, medeniyet... Kitap tüm bu konuları -ve daha fazlasını- içeren kısa bölümlerden oluşuyor. Benim önerim bölümleri -birbirinden ayrı başlıklar gibi dursa da- mümkün olduğunca az ara vererek okumaya çalışmak. Çünkü hepsi bir bütün halinde incelendiğinde anlamlı, ufak bir kopma sizi metinden de koparabiliyor. Bir diğer riskli nokta da sanırım dilin ilerledikçe daha ağır bir hale gelmesi, daha yavaş sindirerek okuma ihtiyacı doğurması. Bunlar dışında sizin de kimi noktalarda yazara hararetle katılırken kimi noktada bazı düşünceleri çok uçta bulacağınıza inanıyorum. Elinden bırakmadan bir solukta okuyanlar kadar hiç hitap etmeyenler de olacaktır sanırım. Ben tarafımı seçemedim. Yine de okunması gerektiğine inanıyorum. Siz Baudrillard hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Her kişi kendi görünümünü arıyor. Kendi varoluşunu ileri sürmek artık olanaklı olmadığından, ne var olmayı ne de bakılıyor olmayı dert etmeksizin boy göstermekten başka yapılacak bir şey kalmıyor geriye. Varım, buradayım değil; görülüyorum, bir imajım; bak bana, bak! Narsizim bile değil bu; sığ bir dışa dönüklük, herkesin kendi görünüşünüm menajeri haline geldiği bir tür reklamcı saflığı."
