Her zaman kültleşmiş eserlere karşı ön yargılı olmuşumdur. Bunun nedenini çözemiyorum fakat benim için üstesinden gelinmesi gereken bir problem olduğunu biliyorum. Yine bu doğrultuda kendimi hep uzak hissettiğim; bir türlü okumaya elimin gitmediği bir kitaptı bu. Alıp okuduğumda ise her zamanki gibi ''neden bu zamana kadar beklemişim'' pişmanlığı duydum. Çok az bir kısmı durağan geçse de çoğu kısmı sürükleyici ve merak uyandırıcı bir eser. Okurken bana hep ''Sevmek Zamanı'' filmini hatırlattı. Derinlerinde sakladığı hisleri dışarıya vurmasının aksine dışarıdan ne kadar olağan ve sıradan bir hayatı varmış gibi görünen Raif, bana kendimi hatırlattı. Çoğu zaman kitabın içerisinde kendimi okuyormuşum gibi hissettim. İnsan, kendini bildikten sonra diğerlerinin kendisi hakkında ne düşündüğü hiç önemli değildir fakat bunu bilmek ve bilerek yaşamaya devam edebilmek büyük bir gayret gerektirir. Aldırmamak, takılı kalmamak, düşünceler içerisine dalmamak, seni aciz gören kimselerin aslında ne büyük bir acziyet içerisinde olduklarını bilmek ve hiçbir şey söylemeden yaşamına devam edebilmek zor bir iş. Raif'e burada imrenmedim değil. Hayat bu işte.. Önümüze çıkan fırsatlar ve bizim o fırsatları değerlendiremememiz, karşılaştığımız güzellikleri çabucak unutabilmemiz, ölüm gibi bir gerçeğin var olduğunu bildiğimiz halde umursamadan yaşayabilmemiz, 'keşke'ler ile dolu boşa geçen bir ömrün panoramik görüntüsünü oluşturur; ölüme az kala. Artık çok geçtir ve geçip giden hiçbir şey geri gelmeyecektir.

Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Koridor Yayıncılık · 2019313,8bin okunma

··1 alıntı·

57 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.