Ceza Sömürgesi Kitap Eleştirisi Kafka’yı sevmek mümkün değil! Kafka’yı sevmemek hiç mümkün değil… Edebiyatın hastalıklı çocuğu Kafka’yı gördüğümde hep ürperir çekinirim. Fakat sonunda dayanamayarak kitabın kollarına kendimi bırakıveririm. 20. Yüzyılın Modern Alman Edebiyatı öncülerinden Franz Kafka, birinci dünya savaşı başladığı sırada kaleme aldığı bu eseri 1914’de yazmış 1919’da yayınlamıştır. İngiliz filozof Francis Bacon’un dediği gibi “Bazı kitaplar tadılmak, bazıları yutulmak, bazıları ise sindirmek içindir.” Kafka’nın bu eserini de sindirmek gerekir. Adaletin tecellisinin ne olduğunu tartıştığı bu hikayede dört karakterimiz vardır. Subay, asker, mahkum, araştırmacı. Hikaye belirsiz bir zaman, mekan ve gerçeklik üzerine kurulmuştur. Hikaye subayın araştırmacıya ceza aletini tanıtmasıyla başlar. Bu öyle tasarlanmış vahşi bir alettir ki okurken gözünüzü kapattığınızda, aletin her bir noktasına dokunuyormuş gibi hissedersiniz. Alet kitapta 40 sayfayı aşkın olarak subayın dilinden araştırmacıya tasvir edilir. Şimdi sadece ana hatlarından söz edeceğim. Adam yatağa, yattıktan ve titreşim başladıktan sonra, tırmık onun bedenine doğru indirilir. Alet otomatik çalışır ve iğneler adamın tenine çok az dokunur, temas başladığı anda çelik şerit hemen gerilir, bir bant olur ve performans başlar. Ne olduğunu bilmeyen bir seyirci cezalar arasında bir fark göremez. Tırmık işini belirli bir düzen içinde yapıyor gibi görünür. Adamın bedeni yatağın titreşimleriyle, titrerken, tırmığın titreşen uçları vücuda batarlar. İnfazın görülebilmesi için tırmık camdan yapılmıştır. (31) Kitabın dili sürükleyici ve sade bir anlatımdır. Otorite karşısında ezilen ve kendine yabancılaşan mahkum, ara sıra subayın ve araştırmacının olduğu yöne ilgisizce başını çevirir. Her halükarda, mahkum, sanki serbest bırakılıp etraftaki tepelere tırmanacak ve ıslık çalındığında, idam edilmek üzere oraya dönecek uysal bir köpek gibi görünüyordu. (13) Şimdi çağımızda olduğu gibi, yargılanmalar, talimatlara bağlıdır ve asıl amaç yargılananın eninde sonunda ceza almasıdır. İnfaz aletinde yatan mahkumun suçu absürttür. Bu ufacık suçtan yargılanmamıştır dahi, subay ölen eski komutanının izinden gitmektedir. Bu aleti onun döneminde kullandığını şimdi ise kendisinin devam ettirdiğini övünerek araştırmacıya anlatır. Araştırmacı olanların insanlık dışı olduğunu müdahale etmesi gerektiğini düşünerek içinden şöyle geçirir. Bu adamların adalet, hüküm verme ve infaz yöntemleri tamamen insanlık dışı bir şeydi. (43) Subayın tek derdi vardı. Yeni gelen komutan komutana söylemesi konusunda ısrarcı bir şekilde yalvarıyordu. Araştırmacı hiçbir şey söylemeden gideceğini duyunca askere bağırarak infaz aletine bağlı mahkumu çözmesini emreder. Ölmekten kurtulan mahkum sevinçle elbiselerini giyerken subay soyunarak infaz aletine uzanır. Araştırmacı sandalyesinde bakınırken, birden yardım etmesi gerektiğini düşünür ve subaya koşar. İşkence başlamış her bir yanı kanlar içindeki subayı ayağından çekerken istemeyerek cesedin yüzüne basar. Adaletsiz ve vahşice yaratılmış bir düzenin son korucusuyla beraber çukura gömülür. Kitabın basıldığı yıl: 2017 Yayınevi: Tutku Yayınevi Yazarın adı: Franz Kafka Çevirmen: Enver Günsel Sayfa: 83 Fiyat: 5 tl Türü: Hikaye Bir diğer eseri: Çin Seddi #arzuaytan #franzkafka

Ceza SömürgesiFranz Kafka · Tutku Yayınevi · 20178,5bin okunma

·

73 görüntüleme

Mert 1903

@Mert_1903 ·

16 Aralık 2020 20:51

İnceleme nasıl yapılır? sorusuna güzel bir cevap olmuş. Okuyucu kitabı okumadan hem önfikir ediniyor hemde kitabın içeriği hakkında fikir sahibi oluyor.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.