Gönderi

136 syf.
·
Not rated
·
Read in 27 hours
Bir dolu nitelikli öykü okuyup bir dolu çözümleme yaptıktan sonra adında "..... öyküleri" olan bu kitabı okuyacak olursanız, edebi bir tür olan "öykü türü" kapsamında bir kitap olmadığını anlayacaksınız. Çünkü anlatı dili masal dilinde ve yazar okurun çıkarımına hiç bir şey bırakmadan, vermek istediği her şeyi ilk elden anlatıcısına anlattırma gereği duymuş. Kitap baştan sona "hikaye etme" yani "tahkiye" cümleleri ile dolu. Birinin dizinin dibine oturmuşsun da anlattığı masalı dinliyormuşsun gibi. Oysa edebi bir tür olan öykü türündeki öykü, okuru öykünün içine çeker, sözcüklerin arka sokaklarında dolaştırarak anlam parçalarını kendi elleriyle çıkarmasını sağlar. Öykü, yazarın vermek istediklerini anlatarak değil göstererek okuruna verdiği edebi bir sanattır. Üstelik her şeyi detaylarıyla ve olduğu gibi vermez yazar, öyküyü pressler, katmanlandırır ve okurun gelip kazı yapmasını, anlam parçalarını kendi elleriyle çıkarmasını ister. Edebi öykülerde yazar ve okur işbirliği içindedir. Ayrıca edebi öykünün ders verme ya da akıl verme gibi bir misyonu yoktur. Bu kitap baştan sona derslerle dolu. Büyü Dükkanı kitabı dil ve anlatım olarak edebi bir kitap değil ama psikodrama alanında bir teknik olan "magic shop (büyü dükkanı) tekniği"ni esas alması ile hayli ilginç bir kitap. Yapı olarak bir ayrıcalığı, bir özelliği olmasa da içerik olarak kayıtsız kalamadım. Yaşlı adamın dükkanına gelen müşterileriyle diyaloglarını okumak keyifli ve öğretici bir masal dinlemek gibiydi. Hayati öğretileri de kulağa küpelikti. Ama okuduğum kitap asla bir öykü kitabı değildi!
Büyü Dükkanı
Büyü DükkanıYeşim Türköz · Epsilon Yayınları · 20233,184 okunma
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.