Selam sevgili okur, Bugün yine çok güzel bir şiir kitabı ile geldim. Benim için şiirin yeri çok ayrı ve çok özeldir. Roman, deneme, öykü hepsi bir yana, şiir bir yana bende. Bugün de gerçekten okunması gereken, okurken bir çok duyguyla baş etmen gereken bir kitapla geldim karşına. Bu kitabı baştan sona okudum ama, bilirsin şiir kitaplarını bir kez okumak yetmez. Şiir kitapları, ansiklopedi gibi her ihtiyaç duyduğunda açıp, tekrar tekrar okuman gereken kitaplardır. Çok uzatmadan, bu kitapla ilgili fikirlerime geçeyim. “Toplum garabeti yaşıyorsa şair kıyameti yaşıyordur.” demiş Ceylan. Bir düşünsene, ne kadar içi dolu ve derinlikli bir cümle bu. Dünyanın ağırlığını nasıl bir sırtlamak ve nasıl keder yüklemektedir şair omuzlarına. Üstelik şair bunu isteyerek yapmaz, o hassas, incecik ruhuna sığdıramadığı yaralara, yazarak derman arar biraz. Kimi yalnızlığa, kimi açlığa, kimi çaresizliğe, kimi aşka isyan eder. Kimi de kucaklar hepsini bir bebeği kucaklar gibi. Önüne gelen herkesin şiir yazdığını sandığı, kendini şair ilan ettiği çağımızda, yalnız çok değerli kalemleri olan, kelimeleri dehşet verici bir üslupla seçip, duygularıyla harmanlayarak ona can verebilen insanlar şair olabilmeyi başarabilmiştir benim dünyamda. Sen hiç insanlığından utandın mı sevgili okur? Ben utandım, ben çok kez, elimin kolumun yetmediği, yetişemediğim, yardım edemediğim çok can için, ben huzurla sıcak yatağımda şımarıklık yaparken, buz gibi sokaklarda ekmek kovalayan yetişkinler ya da savaş yaralarını sarmaya çalışan küçücük çocuklar için utandım. Ceylan da, bazı geceler başını yastığına koyduğunda, elinin kolunun yetmediği her can için acı çekmiş olacak ki, özellikle çocuklarla ilgili satırlara dökmüş kalbini. Bu kitabın neredeyse her şiirinde bunu biraz tatsam da en çok; “Ağzın Bulanık Bir Gökyüzü” şiirinde iliklerime kadar hissettim. Sen nefesinde taşıdığın yükün en ağır ırgatısın, dizlerin kan ve terin Bunu bilmiyorsun sen, çünkü ağzın bulanık bir gökyüzü .. Ve bu yüzden üstüne ölü toprağı serpilmiş kocaman bir coğrafya Filistinli bir çocuğun ekmek kokan nefesinden öğrenecek direnişi ... diyor Ceylan. Hem umudu, hem çaresizliği aynı anda anlatıyor.

İnceden KaraOrhan Ceylan · Lakin Yayınları · 20183 okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.