Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

197 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitapta anlatılan sadece Momo ve M.Rosa’nın hayatı değil, göçmen kahramanların teker teker hayatlarını da aktarıyor yazar. Neden Onca Yoksulluk Varken, başlığını beğendiğimi belirtmem gerekirse; romandaki her karakterin yoksul ama yoksul olduğu oranda, gönlü sevgiyle dolu olduğu gerçeği işlenmekte. Toplumun sosyal katmanlarının en diplerinde yer alan, yaşadıklarının farkına bile varmadığımız bu yoksul insanların, aslında sevgi açısından ne kadar varsıl olduğunu gözlerimizin önüne seriyor yazar. “Sevdiğin yüzünden deli oldun,” dediler. “Yaşamın tadını yalnız deliler bilir,” dedim. Yafî’nin bu dizesiyle başlayan bu roman sevginin doruklarında yaşatıyor okurunu. Hepsi yalnızlık çeken kahramanlar, birbirlerine sevgiyle dayandıkça mutluluğa varıyorlar. Hitler mezalimi yaşamış, toplama kamplarından kurtulmayı başarmış, fahişe M.Rosa, yaşlılık günlerinin acılarını, korkularını, evine aldığı çocuklara verdiği bakım, enerji, özveri ve sevgiyle giderme yolunu seçmiş. Elbette para alıyor bunun karşılığında ama çoğunlukla para bir süre sonra kesiliyor sadece sevgi kalıyor. Momo annesinin, babasının yokluğunu, çektiği yalnızlığı M. Rosa’ya olan ilgisi, şefkati, sevgisiyle gideriyor. Travesti M. Lola orman koşullarında fahişelik yaptığı halde; bu yoksul komşularına şampanya, havyar alacak kadar gönlü bol. Bunlar nice verilebilecek örnek içinden birkaçı. Kitap, içindeki mizahı barındırmasa vıcık vıcık gözyaşı dolu olacak kadar iç kapatıcı ve elem dolu. Okur ayni bir küçük çocukmuşçasına kahkaha atarken için için ağlıyor. Her komik öge ayni zamanda içinde dram barındırıyor. Ele alınan ötenazi konusu günümüzün en güncel meselelerinden biri. Ötenaziyi kürtaj olarak Momo’nun adlandırması da; bende kürtajı kendi doğumu ile ilişkilendirdiği kanısını yarattı. Eğer annesi kürtaj olsaydı önündeki bu yoksul, yoksun, yalnız hayatı yaşamayacaktı! Ayni gerçek yaşlılar için de geçerli. Yaşlılara ötenazi hakkının tanınmaması, günümüzün tıbbi ilerlemesi sonucunda, hastane köşelerinde, ağızlarında, bağırsaklarında tüplerle eziyet içinde bitkisel hayat yaşatmanın eziyetinden başka nedir? Yaşamın kokusu yoktur çünkü, cümlesi, biz insanların ilgisizliğini kamçı gibi yüzümüze vuruyor. Farkında olmamız, ilgi göstermemiz, bir şeyler yapmamız için ille de kötü kokuların çıkmasını bekleriz. Oysa farkındalık ilgiyi, ilgi anlayışı, anlayış tanımayı, tanıma da sevgiyi yaratır.
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk VarkenRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 20093,296 okunma
··
253 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.