Gönderi

·
Not rated
Nasıl oluyor da bir şey tutmuyordu beni, perdenin ucundan başka?
Yanık Saraylar, Sevim Burak’ın yer yer “öç alma” isteğinin, yersiz yurtsuzluğun, toplumsal yabancılaşmanın tema olarak işlendiği enfes örneklerindendir. Esere, “Kendi diline kekeme olmak,” diye tanımladığımız minör edebiyat anlayışı hakimdir. Egemen dilden bağımsız olarak kendi dilini yaratır Burak. İmlalar onun için önemsizdir ve yazım kurallarını kendisi yapılandırır. Siyasi boyutu da olan bu aykırı edebiyat örneğinde bireyin kendisiyle olan çatışmalarının izlerini bütün öykülerinde görmek mümkün. Sevim Burak’ın intihar düşüncesi taşıyan ve metinlerin ana temasını oluşturan kadın karakterlerdir. Kendini görür ve kendini yazmak ister. Yaşamından bağımsız olmayan öyküleriyle bütünleşir ve zaman zaman karakterlere giydirdiği kıyafetlerin içinde bulur kendini. Dini ve etnik kimliğini kadın kimliğiyle harmanlayarak serer önümüze. Kendi yaşadıkları ve kendi anılarının süzgeçten geçmiş halidir okuduklarımız. Pencere ardında kalmış saklı hayatlara yazar. "Öteki"ler de okur.
Yanık Saraylar
Yanık SaraylarSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2018764 okunma
·
176 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.