Adını asla bilemeyeceğiniz, kendi tabiriyle “yazmacı” yer yer “babanın iki oğlundan biri”, “haşlanmış kuşkonmaz”, “yabankeçisi” olan birinin kaleminden öğreneceğiniz hikâyede çekilen acılara Tanrı gibi sizde seyirci kalacak, okuduğunuz her bir sayfada acı eşiğinizi arttıracaksınız. Satır aralarında insanlığı, Kant’ın etik anlayışını, varoluşu ve Tanrı'yı ararken finalde sadece salt acı bulacaksınız. Beyninizde, yıllarca çıkmayacak kekremsi bir tatla varlığını sürdürmeye devam edecek olan bu kitap; okunmayı birden fazla hak ediyor.