Stephen KING'in insan psikolojisini derinlemesine irdelediği Duma Adası'nda, mutlu bir evliliği ve hatırı sayılır bir geliri olan Edgar Freemantle'ın, üzerine düşen vincin sağ kolunu koparması ve hem fiziksel hem de zihinsel olarak ağır bir tahribat bırakması neticesinde kâbusa dönen yaşamı; bunun ardından Edgar'ın anlatımıyla tanık olacağımız tuhaflık ve gerilim dolu macerası anlatılıyor. Yeni yaşamında, Büyük Pembe adını verdiği sayfiyede geçirdiği sancılı ve bunalımlı günlerini bize anlatan Edgar, müteahhitlikten ressamlığa terfi ederken bizlere de resim yapma sanatının inceliklerini ve püf noktalarını cömertçe sergilemekten çekinmiyor.
Aynı gün talihsiz bir şekilde ve ayrı ayrı hem eşini hem de 3 yaşındaki kızını kaybeden ve başarısız bir intihar denemesi sonucu kafatasının içinde bir mermiyle yaşamak zorunda kalan Jerome Wireman, ileri derecede alzheimer hastası olan Elizabeth Eastlake ve deyim yerindeyse olmayan sağ kolunun görevini gören genç Jack Cantori hikayemizde Edgar'ın yol arkadaşları olarak okura eşlik ediyor.
Yazarın söylemiyle; bazı özellikleri olan insanlar için çok kuvvetli bir yer olan ve bu gücünü sakinleriyle paylaşmaktan çekinmeyen Duma Adası, Edgar'ın da psişik güçlerini yavaş yavaş ortaya çıkarıp farkına varmasını sağlar. Her çizdiği resim ona yeni bir şeyler göstermeye ve bir nevi üçüncü gözü olmaya başlar. Hatta bu resimler için büyülü, efsunlu ve belki de canlı bile diyebiliriz gönül rahatlığıyla. Oscar Wilde'ın meşhur eseri Dorian Gray'in Portresini hatıra getirecek denli canlı tablolar bunlar. Resimlerin resim olmaktan çıkıp korkunç birer tehlike unsuruna dönüştüğü tablolar. Öldüresiye gerçek, canlı ve geçmişin intikamını almak için ortaya çıkan tablolar.
Resim yapma zamanının geldiğini belirten, olmayan kolundaki aşırı kaşınma hissini okura öyle canlı anlatıyor ki yazar, neredeyse Edgar ile birlikte bizi de inceden inceye bir kaşıntı sarıyor. Ve bu kaşıntı kitabın bitimine kadar yakamızı bırakmıyor.
Yer yer yazarın "Kemik Torbası" romanını anımsatan olaylar zinciri sayesinde, kendimizi git gide bir gizem ve korku hikâyesinin içinde buluyoruz. King'in eşsiz kaleminden güzel bir eser okumak isteyenler için Duma Adası kaçırılmayacak bir fırsat.