Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

318 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten!
✏Bir kitap düşünün. Hem tarihi bu kadar masalsı bir şekilde anlatsın hem acaba daha ne gelebilir ne olabilir dediğiniz an farklı bir zeka oyununa farklı bir maceraya yöneltip keşke bende o zamanda yaşayıp olaylara tanıklık edebilseydim dedirtsin hemde ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğinizi farkettirmesin. İşte Semerkant böyle bir eser. Okuyup büyülenmemek elde değil. ✏Büyük ilim adamı büyük şair Ömer Hayyam, kitabın başkarakteri ne sarayda gözü var ne şan şöhrette. Küçük bir isteği var. Cihan'ıyla sessiz bir köşeye çekilip aşkını yaşamak, akşam rasathanesinde yıldızları gözleyip gece rubailerini yazabilmek. Ama buna ne Nizamülmülk izin veriyor ne Hasan Sabbah. Evet doğru okudunuz, dönemin en büyük yöneticisi Nizamülmülk, en haşin karakteri Hasan Sabbah ve en bilge insanı Ömer Hayyam bir kitapta, yazarken bile heyecanlanmamak çok zor. ✏Kitap dört ana bölümden oluşuyor. İlk iki bölümde Ömer'in ağzından anlatılıyor olaylar, tarihsel bir serüven aslında, okudukça büyüleniyor insan, hem zeka savaşları veriliyor hem taht kavgaları. Sonra Hasan Sabbah'ı ve meşhur Haşşaşiler'i, Assasin ordusunu tanıyorsunuz. ✏İnsanlardan biraz uzak kalmak uğruna, neleri kabul etmiyor Ömer. Cihan'da onun gibi olsaydı kim bilir büyük bir aşkı anıyor olurdu bugün diller. Ama dedim ya birbirine zıt fikirde iki karakter. ✏Üç ve dördüncü bölümlerde ise Rubaiyat ya da kitaptaki ismiyle Semerkant Yazması'nın günümüze nasıl ulaştığını Benjamin Omar Lesage'nin ağzından dinliyorsunuz. Omar ismi bu amerikalı karakterimize anne ve babasının Ömer Hayyam'a olan ilgisinden veriliyor bir şaşırtıcılık daha. Benjamin'in kitaba olan ilgisiyle bir serüven daha başlıyor, İran'ı tanıyorsunuz. Sonra tabiki Şirin'i. O kadar naif bir karakter ki belki sizde Benjamin'le birlikte aşık olabilirsiniz :). ✏Okumakta geciktiğimi düşündüğüm nadir eserlerden biri oldu Semerkant. Ama her şeyin bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Yoğun bir zamanda okuyup ince detaylarını kaçırmadığım için mutluyum. ✏Amin Maalouf'a teşekkür etmek istediğim nokta ise bu kadar karışık bir tabloyu ele alış biçimidir. Romanda; karakterlerin müthiş bir analizi ve temsil edilişi, konunun bazen içine dalıp bazen dışarıdan bakılmış halde okuyucuya sunulması, uzun uzadıya paragraflarla değil anlatımın zarafetini artıracak, okuyucu sıkmayacak şekilde bölümlere ayrılmış olması yazarın ne kadar usta bir kalem olduğunu kanıtlar nitelikte diye düşünüyorum. ✏İncelememi Hayyam'dan şu rubaiyle bitirmek isterim. Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye, Altınları, gümüşleriyle övünmeye. Tam işleri dilediği düzene girer. Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye. *Sağlıcakla Kalın*
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,4bin okunma
··
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.