NU-ra YA-kın GE-celere VA-rmak
Diye açıklamış bir söyleşisinde, kulağa yabancı, dile tuhaf gelen bu kelimenin anlamını. Ancak kapalı bir anlatımı benimsese de şair, kitaba hakim temaya aşk diyecek olursak bu açılım bana pek ikna edici gelmedi diyebilirim..Neyse işin o kısmı şaire kalsın.
Aslında bu, Nurullah Genç'den okuduğum 3. kitap olsa da şairin uslubunu pek beğendiğimi söyleyemem.
Ve son olarak, biliyorum ki şiir kitapları bir oturuşta bitirilmez fakat haftasonu dışarı çıkma yasağının olduğu bu günlerde mazur görün.
Buyrunuz efendim tadımlık birkaç mısra;
Ben bir karaçalıyım samanyolunda
Ölüm fantezidir rüyalarımda
~
Masamın üstünde çırpınıyor düşlerim
Telefonum dudak büküyor tutkularıma
Bir şehir alıyor benden umutlarımı
~
Dumanlı hayatımın bir kafesinde kahır
Diğerinde hesaba çekilecek bir rüya
~
Ödünç mü bakıyorlar mısralarıma
~
Bulutlarda bir damla hicrana sakladığım
Duyguların tozunu üflesem yeryüzüne
Susardı yalnızlığın verimli çığlıkları
~
Bir gün insanlar bizi taşlar kadar anlasa
~
Ben şimdi bu ülkenin çıplak sokaklarında
Anlamlı çilesine bürünerek hayatın
Mahşeri kucaklayan heyecanımla
Siliyorum alnıma kazınmış mühürleri
~
.. o gölge
Kanun hükmünde kararname çıkarıyor kalbimin
Kemiklerinden
~
Şafak hatıraların kanadında gizlidir
Tanyeri bir çocuğun avuçlarında
~
Yıldızları hap gibi düşür avuçlarıma
~
... legaldir haramiler
Uygarlığın müzmin podyumlarında
~
Bir tereddüt müdür dudaklarında
Ay'a öpücükler göndermek için
Dağların pamuk gibi
Savruluşunu bekleyen
Gözlerim mi yanılıyor yoksa, ah
Baştan başa tereddütsün
~
Aynalarda hayat karşılıyor seni
Yüreğinde ölüm
~
Yanlış bir dibaceyi söküyorum ölümün
Yaşayan gölgesinden
~
.. ağlama duvarı değil yüreğim
Duvarların ağladığı bir mescid
~
Bir Mecnun bir Leyla'yı anlatır çöllere
Ölüler tartışmaya başlar seni
~
Biliyorum
Biraz öfkeliyim mısralarımda
~
Ben sende on asırlık kahra gömülüyorum