Bu kitabı okumak , Nuri Bilge Ceylan filmi izlemek gibiydi. Sanatsal betimlemeler ve yoğun felsefe ve edebiyat içerikli karşılıklı konuşmalar ile tam bir ‘durum’ romanı. Bu kitabın bir klibi olsaydı ‘portishead-humming ‘ tadında olabilirdi ve eğer bir film olsaydı sonunda Franny tavana bakarken, (varoluşsal sancılarını nükteli bir ezgiye çevirebilmiş gibi) arka fonda ‘The specialist-Ghost’ şarkısının çalmasını beklerdim.