Gönderi

139 syf.
·
Not rated
SARAMAGOYA SORMUŞLAR DİNİ FİKİRLERİNİ KUSABİLİR MİSİN O DA DEMİŞ Kİ: TÜM ÇİRKİNLİĞİYLE!!! JOSE SARAMAGO;Portekiz doğumlu yazar yoksul bir aile çocuğu olarak dünyaya gelmiştir ,öğrenimini Lizbon’da görürken beraberinde kırsal alanda çalışmıştır.Ekonomik nedenler okulu bırakmasına sebeb olmuştur.Makinistlik eğitimi almış,editörlük ,çevirmenlik,teknik resssamlık gibi birçok iş yapmıştır.Romanın yanında şiir deneme ve oyun kitapları da yazmıştır. Yazarın kitaplarını okuyanlar bilir;yazarın düz yazıları nokta ve virgül başka noktalama işareti içermez.İlk başta alışmayabilirsiniz ama daha başka kitaplarını da okurum ben derseniz bence alışın. •Yazarın şuana kadar iki kitabını okudum:Körlük ve Görmek.Okuduğum kitaplarını çok beğendim ,konularının ilgi çekici olması ,ve kullandığı kahramanları ya da isimsiz kahramanları mı desem yazarın farklı bir yazar olduğunu gösteriyor ,yazar okutturuyor kendini ,bence her okurun da istediği kitabın kendisini okutması.Bu nedenle yazarın kitaplarını okumanızı tavsiye edebilirim . Yazarı accık anlattıktan sonra gelgelelim asıl anlatacaklarıma : •KABİL’ Belki çoğu okur gibi kitabı ilk aldığımda okunmaktan çekindim,işin içine dinsel konular girince okumaya başta çekinirim ,bunda da çekinmedim değil ve okumayı erteledim de doğrusu. Ta ki bi gün artık okuyum dedim.Kitap ince ,okurum çabucak demeyin,kitap hiç de ince değil , dini hassasiyetleriniz varsa sayfa sayısı öyle artar ki ,belki başlarken bırakabilirsiniz .Kabil kitabı yazarın ölmeden önce yazdığı son kitap. Yalnızca edebi çerçevede değerlendirdiğimizde ise oldukça özgün ve başarılı bir roman olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Fakat okuru sadece edebiyatı bağlamaz ,konu da bağlar bu sebeble de hassas konu olan DİN konusu olunca içerik ,sorgulamalar alaycı ve çirkin üslup(bazı yerlerde,bana göre )okumakta zorladı ,siz de zorlanabilir belki başında bırakabilirsiniz.Kitabın isminden de anlaşıldığı gibi kitapta Kabil anlatılıyor. Tarihteki ilk katil, kardeş katili Kabil. Kabil'in öyküsünü anlatmak için yazar cennetteki Adem ve Havva ile anlatmaya başlıyor. Kitap boyunca da Tanrıdan efendi olarak bahsediyor. Yasak elmayı yiyen Adem ve Havva efendi tarafından cennetten kovulurlar.Cennetten kovulan Adem ve Havva yeryüzüne gelince bildiğimiz tarihten farklı olarak başka insanlar hatta kervanlar olduğunu öğreniyoruz. Yazar kutsal kitaplarda geçen hikayeleri kendisine göre ele alıp alay ederek çirkin bi üslup da ekleyerek bir kurgu oluşturmuş. Adem ve Havva'nın iki oğlu da büyümüştür ve Habil hayvancılık ile Kabil ise çiftçilik ile ilgilenmektedir. Kabil, efendinin tavırları ve Habil'in hareketlerine dayanamaz ve kardeşini öldürür.  Bu ölüm sonucunda yanında beliren efendi ile girdiği diyaloglar ilginçtir. Hatta kitabın tamamında Kabil’in efendi ile diyalogları ilginçtir. Ona karşı gelebilen , onun hatalı olduğunu görstermeye çalışan bir Kabil var karşımızda. Kabil cinayetin cezası olarak sürgün ve gezginliğe mahkum edilir. Bu gezginlik sırasında zamanda bir ileri bir geri giderek bizlerin de bildiği olaylara tanıklık eder, bazen de birebir olaya karışır: Sodom ve gomore'nin yıkılışı, Lut ve ailesinin kurtarılması, Eyüp'ün hastalığı, Nuh Tufanı... Dediğim edebi açıdan doyurucu ,konu içerik üslup açısından okumakta zorlanabilirsiniz.(Dini hassasiyete sahipseniz.) Ben okurken gerçekten zorlandığım anlar oldu bırakacam dedim ,öyle böyle bitirdim. •2010 yılında çekilmiş José e Pilar adlı belgeselde din üstüne görüşlerini dile getirdiği röportaja bakınca yazarın dini görüşü açıkça görülüyor : ”Hepsi de bir masaldan ibaret. Koskocaman bir aldatmaca. Altı yaşlarımdayken, bir ya da iki kere kiliseye gittiğimi anımsıyorum. Ama hiç de öyle inandırıcı, ikna edici bir yer değildi. Ve sonra da, anneme gittim dedim ki, hayır, oraya gitmeyeceğim, bir daha gitmeyeceğim oraya. Ve gitmedim, daha da gitmedim. Öyle herhangi bir dinî kriz falan da yaşamadım. Ölümden korkmuyorum. Cehennemden korkmuyorum. “Sonsuz lanetlenme” dedikleri şeyden de korkmuyorum. Günah diyorlar, şu günah dedikleri şey var ya. Peki ama nedir bu günah denen şey? Kimler icat etti şu günah kavramını? Günah kavramını icat edenler, bunu başkaları üzerinde hakimiyet aracı olarak kullanıp kazanç sağlamak amacıyla icat ettiler. Kilisenin de yaptığı budur işte. Ama artık eskisi gibi de değiller. Eskiden sahip oldukları gücün artık yarısına bile sahip değiller. Bu yalnızca bir başka saçmalık, bir başka trajik saçmalık daha. Tanrı nerede peki? Cennette, gökte olduğu söylenegelirdi. Ama cennet yok ki! Cennet diye bir şey yok! Nedir bu “cennet” denen şey? Yalnızca uzay var. 13 milyar yıllık ışık yılı. Düşünebiliyor musun. Evrenin sınırları buralara dek uzanıyor. 13 milyon 700 bin ışık yılı öteye. Işık yılı öteye! Tanrı nerede peki? İnanmak isteyen de inanır ve konu kapanır gider. Ben de açık ve net bir biçimde ifade etmek istiyorum. Hayır. Bu, bana göre değil. Ve şunu da söylemeliyim ki, 83 yaş iyi bir yaştır. Yani, geleceğe dair düşünmeye başlamak için. Öyle değil mi? Demek istediğim, insan hayatı boyunca aptalca işlere girişebilir. Tanrı hakkında absürtçe şeyler söyleyip durabilir. Ama 83 yaşında geldiğinde ise, daha dikkatli olmalısındır, ne söyleyeceğine çok çok daha dikkat etmelisindir. Ama bu tabii ki de gerçeği değiştirmez. Gerçeklik, daima her nasılsa hep öyle sürüp gider. Doğarız, yaşarız, ölürüz ve hepsi de budur. Bundan ötesi yoktur. Umarım da olmaz. Umarım bilincim ve gözlerim açık bir halde ölürüm. En azından bu şekilde olmasını dilerdim ben.”
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811.3k okunma
··
54 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.