Gönderi

200 syf.
·
Not rated
Yazarın dili oldukça kendine özgü. Türk edebiyatında mitolojik ögeleri bu kadar düzgün işleyen bir yazarın varlığı gurur verici. Akıcı ve boğmayan bir kurgu. Bu yüzden herkesin sıkılmadan okuyacağını düşünüyorum. Yaşanmışlığı olmayanlar, yüzeysel bir dram hikayesi olduğunu sanabilir. Romanların yaşı yoktur belki ama bazılarının altı dolu gözyaşına, durup sindirilmeye ihtiyacı vardır. Bu da öyle bir kitap. İsrafil ve Adile ana karakterler. Adile ve İsrafil kasabanın çöplerini toplayarak geçimini sağlayan anne ve oğlu. İnsanlığın tüm pisliğinin içinde tertemiz kalmış iki karakter. Toplum o kadar yüzsüz ki mimlendiğini duymuyor diye İsrafilin ahraz olduğuna sevindim ama biçare bir his. Çünkü İsrafilin kulağı duymuyor kalbi değil. Hiç doğmamışa ölü denebilir mi diye sorguluyor yazar. Çoğu insanın üzerinde saatlerini harcaması gereken bir sorgu. 'Hüviyetsiz' diye bir kelime öğrendim bu kitaptan. Kimliksiz demekmiş. Anlamını bilmediğimiz fakat her gün ete kemiğe bürünmüş halini gördüğümüz bir kelime. Hayat, adı sanı anılmayan insanları hep karşımıza çıkarırken ahrazı bizim oynadığımızı fark ettiren kitap. Bitirdikten sonra yanınızdan geçen toplayıcılara eskisi gibi bakamayacaksınız. Etkisinin sebebini hayatımdan izler taşımasına bağlayabilirim. Zaten kim çıkıp der ki toplumun günah keçisi ben değilim diye?
Ahraz
AhrazDeniz Gezgin · Can Yayınları · 20194,878 okunma
·
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.