Marsilya'da bir aptalın cennetinde köle olarak bir saatliğine aldatıcı bir mutluluğun ateşiyle tutuşmak ve ardından pişmanlık ve utançla acı gözyaşları dökmek mi, yoksa İngiltere'nin sağlıklı kalbinde, meltemlerin estiği bir dağ kuytusunda özgür ve dürüst bir köy öğretmeni olmak mı?