Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ben, ezberin mutlak anlamda hiçbir öneminin olmadığını insandaki hâfızanın boş olduğunu söylemek istemiyorum. Bu doğru bir şey değildir. Fakat benim dediğim şudur: Ezber, sadece malumat ve hakikatlerin bir hazinesi olup daha sonra onlardan istifade etmek için yapılır. Ezberin bizzat kendisi hedef değildir. Aksine o, başkaları için bir araçtır. Müslümanların içine düştükleru yanlış ise, ezbere anlamadan daha çok önem vermeleri sebeple- haddi zatında faziletlu bir iş olmakla birlikte- Kur'ân hafızlarına yapılan saygıyı abartılı bulmaktayız. Nitekim çeşitli ülkelerde düzenlenen Kur'ân yarışmalarında kıymetli ödüller verilir. Bir şahsa verilen ödül onbinleri bulur. Bu da takdir ve şükranla anılacak bir iştir. Fakat bu ödüllerin bir misli veya yarısı hatta dörtte biri, tefsir, hadis, fıkıh, fıkıh usulü, âkaid ve davet gibi çeşitli ilim dallarında üstün başarı gösterenlere verilmez. Halbuki ümmetin bu ilimlere ihtiyacı hafızlıktan daha çoktur, bu ilimlerin faydası daha büyük ve kapsamlıdır. Ülkelerimizdeki genel eğitimin kusurlu yönlerinden birisi de, kavrama ve özümsemeye değil de sadece ezbere dayalı olmasıdır. Bu yüzden insanlar öğrendiklerini genellikle imtihandan sonra unutmaktadırlar. Şayet eğitim ezbere değil de, kavramaya, özümsemeye ve zihnin derinliklerinde canlandırmaya dayalı olsaydı bu kadar erken kaybolup gitmezdi.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.