Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Mehmet Zâhid Eser
BİR SERÇE MASALI "Âşkın kanatlarına sahibim ve uçmasını öğreneceğim. Kalbim uçuş denemelerine başladı bile." diyordu minik serçe. Sabırsız her kuş yavrusu gibi o da yuvasında kanatlarını gökyüzüne doğru açmış, çırpıyor da çırpıyordu. Havalansa ilk uçuşunda yere çakılacağından habersiz, o narin kanatlarını sadece çırpıyordu. Bilse her uçan yavrunun havadayken veya konduğu ilk dalda bir hedef hâline geldiğini, belki de geciktirirdi uçmayı yavrucak. Hayât dediğin denemelerle, hatâlarla, deneyimlerle şekil alırdı ve yavrucak da bunları yaşarayarak görecekti. Uçtukça güzellikleri görecek, tehlikelerin içinden geçecek, belki de bir avcıya kurban olacak ya da bir kapana yakalanıp özgürlüğünden olacaktı. Ama aklında sadece uçmak ve kanatlarının verdiği hür olma duygusunu hemen tatmak istiyordu: "Bu küçük yuvamdan havalanırsam eğer, kanatlarımın götürebildiği her yere gitmek istiyorum." diyordu sadece. Ve vakit gelmiş, bir deneme gerçekleştirmişti. Açtı kanatlarını, olabildiğince hızlı bir şekilde kanatlarını çırpmaya başladı ve boşluğa bıraktı kendini. Ama hiç hesap etmediği bir şey olmuştu. Her şeyi tam gibi görünse de sol kanadı kırıktı. Umutları yarım, hayâlleri o boşlukta asılı kalmıştı. Gökyüzünde süzülmesi gereken yavrucak, şimdi yere doğru son sürat düşüyordu. Uçsuz bucaksız uçmaya vesîle olacak kanatların yerini artık sonsuzluğa uçuşun kanatları yer alıyordu. Uçmak bir eylem, düşmek bir kâder ve vuslat ise kaçınılmaz bir gerçek...
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.