"Kızdıklarımıza,
- Şeyoğluşey!.. diye bağırırız.
Hoşumuza gidenleri,
- Vay şeyoğluşey!.. diye severiz.
Beğendiklerimizi,
- Hay şeyoğluşey! diye överiz.
Ya değer verdiklerimize? Yazısını beğendiğimiz bir yazar mı, resmini beğendiğimiz bir ressamı mı, politikasına verdiğimiz bir politikacı mı, hemen değer yargımızı açıklarız.
- Vay şeyoğluşey, amma da yazmış yani... Ne ressim be, vay şeyoğluşey... Ulan amma şeyoğluşey, ne konuşmuş yahu!..
Bir tek 'şeyoğluşey', kırk- elli değişik duygumuzu anlatmaya yeter."