İlk defa Simone De Beauvior'un bir kitabını okudum. Hakkında bir şeyler bildiğimiz yazarların kitaplarını okumaya başlarken o bilgi ekseninde bir kitap beklenebiliyor. Beauvior da feminizmin önemli yazarlarından, düşünürlerinden ve aktivistlerinden birisi olduğu için bu eksende bir okuma yapacağımızı düşünüyoruz. Bu kitabın bir kadın hikayesi ya da feminizmle bir bağlantısı yok. Daha çok ölümsüzlük kavramı üzerinden insanın nasıl tekrar eden bir varlık olduğunu, ne kadar modernleşme dediğimiz kavram her gün artsa da yine de nasıl yıkıcı ve yakıcı varlıklar olduğumuzu anlatıyor. Neden insanlar böyledir. Yazgımız yıkım üzerine mi kuruludur. Bunları bir çok kez tartıştıran ve düşündüren bir kitap olmuş. Dili çok akıcı, didaktizmin bayağılığına düşmeden arka planda güzel bir tarih anlatısı da sunuyor.