Feminizm ve felsefe uzerine kurdugu kati cumlelerinden tanidigim Simon'un guclu durusu beni bu eseriyle derinden yaraladi .Bu yaralama bi hayal kirikligi kesinlikle degil ,duygularini da en az savundugu dogrular kadar basarili ifade etmesinden ileri gelir. Annesinin bir kaza sonucu ogrendigi kanser hastaliginin akabinde gelisen hastane surecleri ve cikmaz sokaklarda kalislarini anlatirken yer yer gozler parcali bulutlu hissetiriyor. Bir insanin annesinin olumune caresizligine ve yasama istegine karsin elinden birseyin gelmemesi durumunu, yazar oyle ictenlikle uslup kaygisi olmadan ifade etmiski empati kurmadan ilerle diye kendime durmadan telkinde bulundum. Ozelikle benim icin kitabin vurucu alintilarindan olan ,""Sevdiğimiz bir kişi öldüğü zaman, sağ kalmak suçunun kefaretini yüreğimize işleyen yeğin bir pişmanlıkla öderiz."" Olmustur. Keyifle olmasada icten hissederek okucaginiz bir eser.