Gönderi

68 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Kitap aşkı bambaşka bir konudan ele almış. Alışa gelmiş bir aşkın ötesinde aşk. Platonik, aşkın doruk noktasıdır. Karşılık beklemeden aşık olan bir kadının duyguları bu kadar mı güzel anlatır. "Sana, beni asla tanımamış olan sana" diye başlayan mektup boyunca kadın hep "sen beni asla tanımadın" diyor. Çünkü erkek, kendisine delice aşık olan ve yıllar boyunca kendisinden hiçbir şey beklemeyen hiç vazgeçmeyen kadını bu özelliği ile hiç tanımıyor. Kadın da bir "bilinmeyen" olarak aşkını tek başına yaşıyor ve sonunda ona bu mektubu yazıyor. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Bu, her okurun tek başına cevap vermek zorunda olduğu bir soru ve kanımca hiç de kolay olmayacaktır; çünkü Zweig’ın bu metin aracılığı ile insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa çıkmış olması ve bu yolculuğun sonunda “mutlak aşk” kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması gibi bir ihtimal de var! .... Keşke mektubun muhatabı olan adamın da mektuptan sonraki duygu ve düşünceleriyle, geri kalan yaşamının nasıl şekillendiği konusunda bir kaç sayfayla da olsa bilgi edinebilseydik; sanki "sana, beni asla anlamamış sana cevabımdır!" gibisine başlayan, devam niteliğinde bir öyküye ihtiyacı varmış gibi dünya edebiyatının! OKUYUNUZ.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226.9k okunma
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.