Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

80 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Konu Platon ve Sokrates olunca bırakın kitap hakkında yazmayı okurken ve daha sonrasında kitabı özümserken bile mavi ekran veriyorsunuz. Bu esere gelince normalde alışık olduğum diyalog tarzı yazımdan bambaşka bir eser. Atina’da bir arkadaşın diğerine ,Sokratesin’de bulunduğu bir şölende nelerin konuşulduğunu sorması ile başlıyor. Diğeri de başlıyor anlatmaya. Anlatılanlara geçmeden şölen ne demek buna bir göz atalım. Şölen; yemekli, sohbetli dost meclisleri diyebiliriz fakat bu tam anlamını karşılamıyor. Bu şölenlerde bir başkan yönetiminde belirli konular üzerinde fikir söylemleri ve şiir okumaları düzenleniyor. Dönemin meşhur şair ve düşünürleri toplanıp, başkanın belirlediği sıra ve süre dahilinde konu hakkındaki düşüncelerini anlatıyorlar. Tam bir medeniyet ve felsefe cümbüşü. Kitaba devam edersek işte o gece ki şölenin konusu da sevgi üzerine. Platon’un eserleri de zaten genelde hep bir veye birkaç tema üzerine olur. Bu eser tamamen sevgi ve onu övme üzerine. “Phaidros, Pausanias, Eryksimakhos, Aristoohanes ve Agathon sevginin çeşitlerini sayıp dökerken Sokrates yine tersine giderek bir tek sevginin övgüsü ile çıkar karşımıza: Bilgelik sevgisi. Sevgilerin en yücesi olarak anlattığı bu sevgi insanoğlunu mutluluğa götüren tek yoldur, bu yol boyunca adım adım ilerleyen insan yüce sırları çözer erenlere karışır" Konuşma sırası Sokratese geldiğinde sevgiyi herkesin yaptığı gibi övemeyeceğini kendisindeki sevgi ve övgü tanımlarının genel geçer kalıplara uymadığını söylüyor ve her zaman yaptığı gibi sorular sormaya başlıyor meclistekiler. Sokrates yine her zaman yaptığı gibi aldığı cevaplar üzerinden insanları yönlendirerek kendi varmak istediği noktaya getiriyor. Sevgiyi övmek için yapılan bu şölende, sevgi kavramı hakkında kimisi uçuk kaçık kimisi mantık üzerine çok farklı bakış açıları görüyorsunuz. Bu bakış açılarından en sevdiğim Phaidros’ un ki; Güzel yaşamak isteyenleri ömürleri boyunca nedir güzel yaşatan? Akrabalarımı? Hayır. Şanlar şerefler mi? Hayır. Zenginlik mi? Hayır. Ne şu ne bu hiçbir şey insanı sevgi kadar güzel yaşatamaz. Ve devam ediyor… "Şunu söyleyeyim ki, ne yaparsak yapalım yaptığımız iş kendiliğinden ne güzeldir ne de çirkin. Mesela şu anda yaptığımız şey: İçmek, şarkı söylemek, konuşmak bunların hiçbiri kendiliğinden güzel değildir. Güzellik bunların yapılış yolundan doğar. Bunları güzel, doğru dürüst yaparsak güzel olur yapmazsak çirkin olur. sevmekte de öyle: Güzel olan övülmeye değen her sevgi değil, bizi sevginin güzele yönelten sevgidir." Kitabın diğer yarısında Sokrates bu sefer Atinalı gençler ile dostluk kavramı üzerine konuşuyor. Ancak bu kavram da diğer pek çok konuşmada olduğu gibi bir sonuca bağlanamıyor. Hatta Sokrates konuşmayı şu şekilde bitiriyor; "Siz de gülünç oldunuz çocuklar, bu yaşımda ben de gülünç oldum. Bizi dinleyenler buradan giderken diyecekler ki, birbirine dost diyen bu insanlar daha dost nedir bulup çıkaramıyorlar"
Şölen - Dostluk
Şölen - DostlukPlaton (Eflatun) · İş Bankası Kültür Yayınları · 20154,017 okunma
··
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.