‘68’in VE SOSYAL HAREKETLERİN ETKİSİNDE SİNEMA
Mustafa Doğru
Haziran 2008
"...
’68’le birlikte Türkiye devrim tarihinde yeni bir dönem başlar; reformizmin elli yıllık etkisine son veren devrimci gençlik mücadeleyi hızla yükseltir. Bu dönemle birlikte Türkiye'de devrimci bir sinema tarihinden bahsederken yüzümüzü ağartan Yılmaz Güney'dir. Her türlü baskıya, sansüre rağmen halkın mücadelesini, sosyalizme olan inancını filmlerine yansıtmıştır.
İnsan onuruna aykırı, kopkoyu bir yoksulluğun içine itilmiş insanların gerçekleşemeyecek bir umuda, bundan da umutsuzluğa ve giderek doğaüstü güçlere yönelmelerini ve bir kısırdöngüye kapılmalarını anlatan 1970 yapımı “Umut”, Adana Altın Koza Film Festivali'nde en iyi film seçilir, ancak sansür kuruluna takılır. O güne kadar çekilmiş en gerçekçi film olan “Umut”la birlikte sosyalist Yılmaz Güney, sinema dünyasında yeni bir yol açacaktır. Feodal yapı ve ağalık düzeni üzerine yapılan ve kıyısına köşesine değinilen gerçeği oradan çıkarıp, sınıfın mücadelesinde ayakları üzerine oturtmuştur.
Hemen ardından 1971 yılında “Baba” çekilir. “Baba”, ailesini geçindirmek için yurtdışına çıkmak ister ancak sağlık kurulundan geri çevrilir. Bu sefer ailesinin geçimini sağlayacağı vaadiyle patronun oğlunun işlediği cinayeti üstlenir. “Baba” yaşamak için alternatif yollara başvuran insanların durumunu başarıyla anlatır. Bu filmiyle de Altın Koza'yı kazanacakken, seçici kurula yapılan baskı sonucu değerlendirme değiştirilerek birinciliği alamaz.
..."