İvy serisinin ikinci kitabı olan eser, Distopya'dan uzak sıkılmadan okunacak bir aşk romanı olmuşsa da yazarın yazım dilini beğendiğim için keyif ile okudum. Sonu istediğim şekilde bittiği için ise ayrıca mutlu oldum...
İvy, ailesine ettiği ihanetin bedelini ödemek için çitin arkasına ölüme terk edilmek üzere atılmıştı. Kurucu'nun Kızı olan İvy çitin dışı ile ilgili anlatılanlara dayanarak savaşması gerektiğinin bilinci ile yol almaya başlayıp, akıbetine doğru gözyaşları, korkuları, kalbinde Bishop'a olan sevgisi, yalanları ve güvensizlik duygusu ile ayağa kalkmış; her adımında yüreğindeki ateşini tekrar tekrar yakarak kaderine yürümeye başlamıştı...
Bir başına nasıl hayatta kalacağını bilmiyordu. Karşılaşacağı zorlukların bilmese de öfkesinin kendisine neler yaptıracağını biliyordu bilmediği ise çitin arkasında da insanların kendilerince hayatta kalabilmek için geliştirdikleri yaşam şartlarıydı...