Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

182 syf.
·
Puan vermedi
İçinde oyuncakları barındıran, çeşitli zamanlardan,mekanlardan,insanlardan beslenmiş 40 hikayeden oluşan bu kitap yeri geldi üzdü, yeri geldi tarihin o yaşanmaması gereken olaylarına lanet ettirdi, yeri geldi şaşırttı ve özellikle kitabın son cümlesi olan yazarın babasının sözüyle gülümsetti. Doğruyu söylemek gerekirse kitabın yıllardır evimde bulunması ve ilgimi çekip de okumamam benim önyargılarım sebebiyleymiş. Kitap kesinlikle beklediğim gibi değildi. Olumlu anlamda söylüyorum tabi ki çünkü kapağına ve adına bakınca içinden Rıfat Ilgaz'ın , Anne Frank'ın, Nazım Hikmet'in çıkacağını beklemiyordum doğrusu. Hikayelerin başında yüzümüzde tebessüm oluşturan o çocuklar Nazım Hikmet gibi çocuk olmak olgusuyla hiç bir arada düşünmediğim insanlar, yazarlar, şairler, ressamlar çıkınca şaşırdım ve bana düşündürttüğü şey babamın da belki zamanında tahta kamyonlar, tenekeden yaptığı oyuncaklarla oynamış olduğu oldu. Bunu daha önce hiç düşünmemiştim, doğduğu günden beri geçimini sağlamak için çalışıyordu hiç çocuk olmamıştı sanki benim babam. O yüzden eğer bunu okuyorsanız sizden de aynı şeyi yapıp babanızı sokakta oyuncağıyla oynayan küçük bir çocuk olduğu zamanki gibi düşünmenizi isterim. Keyifli okumalar :))
Kırdığımız Oyuncaklar
Kırdığımız OyuncaklarSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,322 okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.