Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Spinoza hakkında farklı bir kaç kitap daha okumuş biri olarak şunları not etmem lazım. Bu kitapta Spinoza'nın hayatına dair bahsedilen bazı şeyler doğru değil. Mesela müze olarak kullanılan evindeki kitaplar onun okuduğu kitaplar ama o baskılar değil. Daha sonra bulunan listeye göre mezatardan, kütüphanelerden ve kitabevlerinden elde edilenler ile oluşturulan bir kitaplık. Spinoza'nın cerem (afaroz değil) edilmesi oldukça sert, cezası o kadar yüksek ki yanına belli mesafe yaklaşılması bile yasak, bu eserde ise hatalı şekilde tersi söyleniyor. Mali sıkıntılı çektiği bilinen bir gerçek kitapta bir yerde çekmediği söyleniyor oysa diğer yerlerde çektiğine dair imalar da mevcut. Başka kaynaklar mercek yontma işi ile hayatını sürdürdüğünü, ve silisyum zehirlenmesi nedeniyle öldüğünü yazıyor, zaten yazar da akciğer hastalığından bahsediyor. Spinoza kendisini cerem yapan kurum tarafından hala affedilmiş değil, İsrail hükümeti onu affetmiş ve hakkını telim etmek için adını bir bulvara bile vermişler. Katı Yahudi taraftarları hala onunla uğraşmaya devam eder. Spinoza Yahudilikle ilginisi ilk okumaları sırasında yavaş yavaş kaybederek hepten kesmiştir. Onu hala bir Yahudi olarak tanımlamak onun bu dinle ilgisini hala kurmaya çalışmak bence kitaptaki en büyük yanlışlardan bir tanesidir. Şu an bir çok Yahudi cemiyeti onu sahiplenir, kendisini (kitapta da yer yer vurgulandığı gibi) "laik yahudi" olarak tanımlamaya çalışır. Ne demektir ki "Laik Yahudi", bir insan laik olamaz, devletler laik olur. Spinoza kendine has bir Tanrı kavramı algısı izah eder, bu cezalandırmayan, ödüllendirmeyen, insana has hiç bir özelliği olmayan, kurallar biçimi ortaya koymuş önü sonu olmayan bir tanımdır (deizm). Yazar Spinoza'yı takip eden onu ilke alan önemli insan olarak hep Yahudi kişilikleri on plana çıkarmış (Marks, Freud, Einstein). Bu şekilde bir Yahudilik güzellemesi çok dikkat çekici. Marks'a, Einstein'e dindar demeye varan tespitler çok maksadı aşan cinsten. Yazarın Spinoza'nın fikirlerini kendince izah ediş tarzı fazlasıyla kişisel ve dayanaktan yoksun. Belirlenmiciliği (determinizm) bu kadar katı şekilde kabul etmekle herşeyin zaten belli olduğunu, dolayısı ile her ne yaparsak zaten belli idi ve Tanrı bunu baştan belli etmişti demek Spinoza'nın iyi olmak mutlu olmak adına bir şeyleri yapmayı amaçlaması savına ters düşüyor. Etika okunması çok zor, ben sizin yerinize okudum anlayacağınız şekilde size anlatayım demek biraz kibirlice geldi bana. Ayrıca Spinoza'nın bu aydınlanmasını ve bu aydınlanmayı tüm insanlığa ulaştırma çabasını söyleyip bunu da övdükten sonra, etika okunması çok zor demek bir çelişki. Spinoza öğretisi ile uzak doğu dinleri arasında bağ kurmaya çalışmak çabası anlaşılır ama yeterince izah edilmemiş. Kuantum fiziğine değinilmediğinden belirlenimiciliğin eksikliği gözden kaçmış. Bu kitap Spinoza felsefesini mi anlatıyor, Spinoza biyografisi mi, Etika üzerine bir deneme mi belli değil. Bunlara rağmen; tanrı kavramını bu kadar cesurca eleştiren, beynin nasıl kendi başına karar aldığına dair bilgiler veren, Spinoza hakkında farkındalık yaratan, etika diye bir nefis eser var haberiniz olsun diyen bu eseri bana okutan değerli insana sevgi ve saygım sonsuz. Aşık olun. İyi okumalar dilerim.
Spinoza'nın Tao'su
Spinoza'nın Tao'suMoris Fransez · Kabalcı Yayınevi · 201276 okunma
·
297 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.