Dostoyevski’nin Kumarbaz kitabı hem bir insanın içindeki tutkudan bir türlü uzaklaşamaması hem de insanın kendi tutkularının aşkının ve hayatının gidişatını bile çok kötü şekilde etkileyerek birçok şeyi kaybetmesine sebebiyet vereceğini anlamak için okunmalı. İnsanı yönlendiren başlıca olgunun kendi istekleri ve tutkuları olduğunun bilincinde olan Dostoyevski çok kısa zamanda yazmak zorunda kaldığı bu romanda ilk önce aklına gelen konuları işlediği açıktır. Kitabı 29 günde yazmış olması ve acele ve zorunlulukla kaleme almış olması sebebiyle direk içindekileri boşaltarak yazdığı bu kitap Dostoyevski’nin en şeffaf romanı diyebiliriz.