Gönderi

On dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyıla geçiş sürecinde, cinselliği kamusal alanda çok konuşulur yapan birçok etken bir araya gelmişti. Bunlardan birincisi basının fahişelik konusuna artan ilgisiydi. Bu ilgi, askeriyenin ve devlet otoritelerinin, zührevi hastalıkların dikkat çekici yükselişinden duydukları endişeyle ve giderek yayılan iç gıdıklayıcı seks ticareti hikayelerinin kamusal alanda çok yankı uyandırmasıyla yoğunlaşmıştı. Yükselen kadın hareketleri de aynı şekilde fuhuş konusuyla uğraşıyordu. Kadın hareketleri, cinsel ahlakın kemikleşmiş çifte standardına meydan okuyor, her şeyden öte otoritelerin ve erkeklerin, fahişeliği evliliğin bir uzantısıymış gibi kabul etmelerindeki boş vermişliğe, adamsendeciliğe öfke kusuyordu. İkinci kritik etken ise doğum kontrolüne karşı artan talepti. Avrupa uluslarında, çiftler çeşitli yöntemlere başvurarak aile boyutlarını sınırlandırmaya çalışıyorlardı. Doğum kontrolü için kullanılan yöntemler, haz arayışı ile çeliştiği halde hemen her ülkenin tüm toplumsal sınıflarında doğum oranları düşmeye başladı. Hekimler ve devlet otoriteleri bu durumu yakından takip ettiler. Üçüncü bir gelişme daha vardı: Kamuoyunda aralarında yüksek rütbeli askerlerin, aristokrat elitlerin ve ünlü kişilerin bulunduğu eşcinsel seks skandallarına karşı oluşan büyük röntgenci ilgi.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.