Yıl 1944. Kısıtlanmaya çalışılan düşünce özgürlüğü, toplanan kitaplar ve içeri alınan yüzlerce insan. Mustafa Ural da bunlardan bir tanesi. Bir edebiyat öğretmeni ve tutkuyla şiir yazıyor. Bu dönemde kitapları toplatılmış ve polis tarafından aranmakta. Kitap, öğretmen Mustafa'nın İstanbul sokaklarında her gün nasıl oradan oraya kaçtığını anlatıyor. Dönemin sağ-sol kavgaları, yoksulluk ve savaş sebebi içine düşülen buhran romanda bir ayna gibi gösteriliyor.
Kitabı okurken başkahraman Mustafa Ural ile birlikte tutuklanma korkusunu, İstanbul'un soğuk gecelerini ve hapishanenin rutubetini iliklerime kadar hissettim. Okurken sıkmıyor ve zorlamıyor. Tavsiye ederim.
Ayrıca romanda dönemin yazarları