Gönderi

Mutluluk hep mutsuzluğu takip etmeli mi?
Klasik Amerikan kültürü kişisel gelişimdeki mutluluk tavrını doğru bulmuyorum. Fakat logoterapi gibi insanın mutsuzluğundan gurur duyması taraftarı da değilim. Bence mutluluk da mutsuzluk da net çizgileri olan kavramlar değiller ve kaçınılmaz olarak yaşanmak zorundalar. (En azından belli bir yaşa kadar ikisini de tatmak, duygusal gelişim açısından önemlidir.) Fakat belki de belli bir "zihin olgunluğu ve bakış açısı" sonrasında, bir duyguyu karşıtıyla yaşamamız gerekmiyor olabilir. Mutsuzluluk ve mutsuzluğa kapılmadan orta noktalarda salınım yaşayıp mutsuzluk durumunda belli bir "dayanıklılık" kazanılacak zihin durumunun mümkün olduğunu düşünüyorum. (Modern çağ için işe yarayabilir.) . Tabi bu da, o zihin yapısı için niyetle ve özverili bir çabayla olabilir ve kişisel bir seçimdir. Mindful kavramı hakkında çok bilgi sahibi değilim fakat vardığı nokta "saf bilinç" olarak bu mudur acaba? Bu konular çevresinde duygularını düşüncelerini, yorumlar kısmında bekliyorum. 🌼🌜
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.