Gönderi
Sabahattin Ali ile ilk tanışmam bu kitapla birlikte olmuştu. İyi ki de olmuş.
Fakültenin kütüphane raflarında dolanırken bu kitaba denk geldim ve kısmen alaylı bir gülümseme belirdi yüzümde. Çünkü, sosyal medyada herkesin kahve eşliğinde bu kitabı okuyormuş gibi tavırları aklıma gelmişti - belki de sahiden okuyanlar olmuştur :) - İster istemez anlattığım nedenlerden dolayı ön yargılı bir şekilde okumaya başladım kitabı. Bir saçmalık bulup kitabı bırakırım diye düşündüm. Hâlbuki bir kitabın popüler olması o kitabın kötü olduğu anlamına gelmemeli.
Kitabı okumaya başladım ve büyülendim. Kitap, o dönemki duygularıma tercüman olmuştu adeta. Sabahattin Ali'nin dili öyle yumuşak, öyle zarifti ki. Kitabımızda Raif Efendi ile Maria Puder'in aşk hikayesi anlatılır. Ah dedim keşke Maria Puder gibi sevilebilsem. Eminim, bu kitabı okuyan her kadın içinden bu cümleyi kurmuştur :) Kitabın iki kısımdan oluştuğunu söylersem yanılmam sanırım. İlk kısmı Raif Efendi'nin kişilik tahlili üzeredir, ikinci kısım ise Raif ile Maria arasındaki aşk üzerine... Kitabın ilk kısmını sıkıcı bulanlar çoktur fakat bu kısımda toplumsal tahlillere ince ince yer verilmiştir, o yüzden dikkatli bir okuyucu için sıkıcı olmaz. Eser, Sabahattin Ali'in hem konu bakımından hem de üslup açısından diğer eserlerinden farklı olduğu için bu kitabı farklı bir şekilde değerlendirmeliyiz.
Eser hakkında daha fazla yorum yapamıyorum çünkü bu eserin ruhu benim için büyük. Daha fazla anlatarak bu ruhu bozmak istemiyorum ki detay vererek sizi de bu büyüden mahrum bırakmayayım.
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.