Gerçek bir hayat hikayesinden alıntılanarak yazılan eser sadece bir siyahi çocuğun yaşamı üzerinden Amerika'da yaşayan tüm siyahilerin kökenine inerek yaşadıkları insanlık dışı muameleleri gözler önüne seriyor. Kitap çok akıcı bir şekilde ilerlememesine rağmen kitabı bitirdiğinizde size çok şey katmış olacak ve kesinlikle, iyi ki okumuşum diyeceksiniz. Kitap Kunta Kinte isimli kahramanımızın doğumundan 4-5 kuşak torunlarına kadar uzanan bir yaşam öyküsünü aktarıyor. Son nesildeki torunların aile soyları ve kökenlerinin nereye uzandığına dair bir takım araştırmalara girişmeleri ve Huxley ile rastlaşmaları bu eserin oluşmasında büyük rol oynamıştır. !!!Spoiler!!! Kunta Kinte Afrika'nın bir bölgesinde yaşayan kızılderili siyahi bir çocuktur. Arkadaşlarıyla birlikte koyunları güderken otlakların boyunun biraz uzadığı bölgeye yaklaşır ve eziyet dolu yaşamı bu şekilde başlar. Otlakların arasında beyaz bir adam ve kahverengi tenli bir adam Kunta'yı çuvala koyarak kaçırıp Amerika'ya giden bir gemiye koyarlar. Kunta bir kaç haftalık yol boyunca geminin altındaki bağlandığı yerde bir insan yığının içindedir. Dayanılmayacak gibi olan bu kızlı-erkekli insan yığınını sonunda çalıştırılmak üzere bir köşkün bahçesine dizerler ve beyazlar bir sorunları var mı diye onları kontrol eder. Gemide yaptıkları eziyetlerden sonra burda da beyaz adamlar onlara boyun eğmeyenleri kırbaçlar. Günler bu ve daha kötü eziyetlerle geçer. Daha sonra Kunta zorla çalıştırılmaya başlar. İki defa kaçmaya çalışmıştır ancak peşinde köpeklerle aranmış ve bulunduğunda ceza verilmiştir. Sonraki kaçma girişiminde yakalandığında ise bir bacağı gözlerinin önünde kesilmiş ve onu itaat etmeye zorlamışlardır. Gördüğü eziyetler artık kaçmanın bir çözüm olmadığını anlayana kadar devam eder. Kunta'nın nefreti giderek büyür ve eski günlerini özler. Beyazlardan sonra en nefret ettiği kişiler de beyazlara yardim eden ve siyahları ezmesine izin veren siyahilerdi. Kunta 40 yaşına gelmiş ve daha sonra evlenmişti. Kunta beyazların dilini konuşmaya zorlanmalarına rağmen çocuklarına kendi dilinde kelimeler öğretir. Kunta ve birkaç hizmetli bir kulübede toplanıp gizlice bilgi aktarımı sağlayarak Avrupa'da çıkan isyanlardan haberdar oluyorlardı. Beyazlar buyundurukları altındaki siyahilerin isyan çıkarmalarından çok korkuyorlardı. Kunta umutluydu Kunta'nın torunu olmuş ve oda kızılderili kelimeler öğrenmiştir. Bu şekilde Kunta en azından dilini koruyarak nesilden nesile aktarıp kendi ırkının varlığını dil yoluyla ispatlamaya ve sürdürmeye çalışmıştır.

KöklerAlex Haley · Altın Kitaplar · 1979247 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kader Dilekçi