Kendi düşünce adamımı buldum ve mutlulukla ayrılıyorum.
Kendisi aşırı karamsar fakat bir o kadar gerçekçi, ki gerçekçileri farkında olmadan "karamsar" ilân etmişiz, doğruların acı olmasından mıdır nedir... Tabii ki öyledir çünkü doğru yaşamıyoruz, hayatımız yalan olmuş. Neyse, o dünyanın akibeti hakkında konuşuyor, sezilerini ve gözlemlerini ortaya döküyor. Özellikle gençlere konuşuyor, üniversitelerde geleneklere ve düzene başkaldıran gençlere. Öyle de, hani o gençler neredeler? Yoklar ve gittikçe de olmayacaklar.
Bu kitapla birlikte kimi kanılarımda güçlenme hissediyorum:
-Evlenmeyeceğim.
- Evlensem de çocuk yapmayacağım.
- Başkalarının âdeta dölleyip bir kenara attığı herhangi bir çocuğu yanıma alacağım.
- Bu düzene tabi olmayacağım, hükümet yanlısı olmayacağım, milletimi olur olmadık kayırmayacağım, gocuklu celeplerin dehhlediği, bırrraaah bıraaahhladığı, çöhçöhlediği koyunlardan, atlardan olmayacağım. Yani sizlerden biri olmayacağım.
Bu arada Işık Ergüden'in çevirisi müthiş iyi.