ISTANBUL'UN en büyük mezarlıklarından biri olan
Karacaahmet, Usküdar semtinde bulunur. Eskiden
bu semtin marangozları, normal işlerin yanında tabut
yapımıyla da uğraşırlarmış
Böyle bir marangoz dükkanında kalfa olarak çalışan
pek evhamlı ve ödlek bir genç varmış. Onun bu zaafı
nı bilen komşu dükkanlardaki arkadaşları da, kendisine etmedik eşek şakası bırakmazlarmış
Günlerden bir gün, ustasının bir hafta için dükkanı
tümüyle kendisine bıraktığı bir sırada, muzipliklerini
iyice abartmışlar. Zavallıya, aklını oynatacak derecede
ağır bir şaka yapmışlar.
Zavallı kalfa bir ikindi üzeri dükkanda tek başına
çalışırken, duvara Jayalı tahtalardan birkaçı kımıldamaya başlamış. Bir ikisi devriimiş ve arkalarından beyaz çarşaflara bürünmüş, elinde, tepesine bir kuru kafa takılı sopayla birisi çıkmış.
"Usta, şu benim tabutu hala çakmadın mı? Ortada
kaldım, bekletme beni" diye bağırmış.
Zavallı kalfa "Tahtalar oynadı! Tahtalar oynadı tahtalar oynadı!" diyerek dükkandan fırlamış, çıkmış. Bir
daha da aklını başına toplayamamış .
•••
Bu deyim, aklından zoru olanlara, ya da böyle davranışlarda bulunanlara söylenir.