Stefan Zweig ile 2021 yılının ilk okuması gerçekleştirdim. Bir erkek olarak kadın duygu düşüncelerini tanımlama şekline şaşırdım. 24 saat içine neler sığdırdı. Özellikle kumar tutkusunu anlatma biçimine hayran kaldım. Kitap biterken ; Her tutkulu insanı af eder ve O'nu hoş görürsek Dūnya'da kaos olmaz mi?
Ya da nelere tolerans gostermeli nelere gostermemeliyiz?Kahramanımız olayları anlatan kişi mi? Mrs. Ç. mı? Yoksa Monte Carlo da tutku ile kumar oynayan genc mi?
Diğer taraftan namuslu bir kadının iki saatlik bir dostluktan hemen sonra ilk işaretle kaçıp gitmesinin mkânsız olup olmadığı da düşünülmesi gereken konular olarak kafamda asılı kaldı.